 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1997/2032
K:1997/3311
T:26.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasındaki 09.02.1993 günlü sözleşmenin 26/a maddesinde "işbu sözleşme tahsisat temin edilememesi veya binanın yapılmasından sarfınazar edilmesi halinde bakanlıkça fesh edilebilir..." hükmüne yer verilmiştir. Görülüyor ki, bu hükümle idareye tek taraflı fesih hakkı tanınmış bulunmaktadır. Sözleşmede, fesih halinde yükleniciye ayrıca herhangi bir nam adı altında ödeme yapılacağına ilişkin düzenleme bulunmadığından, bilirkişilerce -sözleşme yapma vaadinin yerine getirilmemiş- olunması şeklinde nitelendirilen 763.385.000 TL.'ye dair davacı isteminin reddi yerine raporla ve taleple bağlı kalınarak bu istek kaleminin hüküm altına alınması doğru değildir.
3-Davacı yüklenicilerin sözleşme kapsamında kalan hizmetleri nedeniyle alacaklı olduğu tutar, hükme esas alınan 04.10.1996 günlü bilirkişi raporunda 519.560.000. TL. olarak hesaplanmıştır. Ne var ki, davalı cevap dilekçesinde bu hizmetlerinden ötürü davacılara ödeme yapıldığını savunduğu gibi, bu hususa ilk bilirkişi raporunda da değinilmiş, ihale tenzilatından sonra davacılara 374.488.550. TL. ödendiği bildirilmiştir. Mahkemece, davalının savunması ve ilk bilirkişi raporunda yapıldığı belirtilen ödemeler konusunda gerekirse taraflar isticvap edilerek ve davalı idare kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak bir sonuca varılması yerine eksik araştırma ve incelemeyle bu isteminin yazılı şekilde kabulü de yanlıştır.
4-Davacılar her ne kadar 27.06.1994 tarihli ihtarlarından söz ederek alacaklarına bu tarihten geçerli faiz yürütülmesini talep etmişler ve mahkemece hüküm altına alınan alacağa 27.06.1994 gününden geçerli faiz yürütülmüş ise de, bahsolunan ihtarname davacıdan istenilip, varlığı araştırılmadan ve bu ihtarla davalının temerrüde düşüp düşmediği hususu üzerinde durulmadan bu istemin kabulü de usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Temyiz olunun kararın 2,3 ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 1.bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, 26.06.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.