 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/693
Karar No : 1996/842
Tarih : 15.02.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş (...) olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davada İİK'nun 280. maddesinin tatbik yeri yoktur. Esasen satın alan kişi 280. maddede sayılanlardan olmadığından kötüniyetli olduğu karine yoluyla kabul edilemez. Davacının alıcının kötüniyetli olduğuna dair ibraz ve ikame ettiği deliller de davalının kötüniyetini ispata kafi değildir.
SONUÇ : O halde mahkemece; dava, İİK'nun 278. maddesi doğrultusunda değerlendirilmeli, taşınmazın satış tarihindeki değeri, üzerinde mevcut 270.000.000 liralık ipotekler, tapuda gösterilen satış bedeli ve satıştan sonra ipotek bedelinin kimin tarafından ödenerek ipoteğin kaldırıldığı da araştırılıp, buna göre tüm dosyadaki deliller birlikte incelenerek oluşacak sonuca karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. (15.02.1996)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle tanık beyanları ile dosya münderecatına göre tediye kabiliyetini kaybetmiş davalı borçlunun basiretli bir tacirden beklenilmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiğinin anlaşılmış olmasına, besicilik yapan ve devamlı borçlu ile ticari ilişkide bulunan davalı üçüncü kişinin bu durumu bilmesi gerektiğine, çeklerinin karşılıksız çıkmış ve hakkında yapılan icra takibi semeresiz kalmış olup aciz vesikası alınmış olması nedeniyle ödeme gücünü kaybetmiş sayılmasına ve böylece İİK'nun 280. maddesinin birinci fıkrasındaki koşullar gerçekleştiği gibi, taşınmazın resmi akit tablosuna göre 15.000.000 TL bedelle satın alınmış olup, ayrıca 50.000.000 TL'lık ipotek konulduğu, 220.000.000 TL'lık bir bir başka ipoteğin ise satıştan kısa bir süre önce konulduğu ve 7.5.1993 tarihindeki satıştan sonra 21.5.1993 tarihinde kaldırıldığı ve davalı üçüncü kişinin hiçbir zaman 220.000.000 TL'lık ipoteği kendisinin ödemesi suretiyle kaldırıldığının iddia ve ispat etmemiş olmasına göre bedel bakımından 15.000.000 TL ile 50.000.000 TL ipotek gözetildiğinde kendi verdiği şeyin 351.111.105 TL değerine göre borçlu davalı ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul etmiş olduğundan tasarruf bağışlama niteliğinde olmakla İİK'nun 278/2. maddesindeki koşul da gerçekleştiğinden mahkemece verilen kararın onanması gerekirken, bozulması yerinde olmadığından sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.