 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/5036
Karar No : 1996/6476
Tarih : 05.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat C.S. ile davalı vekili avukat M.Z.K. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Yanlar arasında akdedilen 26.4.1989 tarihli sözleşmenin 12. addesinde, "Katma Değer Vergisi keşfe dahil değildir. Ayrıca fatura üzerinden ödenir" hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan bu hüküm gereğince müteahhitçe indirimi yapılmayan girdilerdeki Katma Değer Vergileri'nin kooperatife yansıtılarak müteahhide ödenmesi gerekir. Son olarak alınan 7.12.1995 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda değinildiği üzere dosyaya ibraz edilen faturalarda yer alan malzemelerin tamamının bu inşaatta kullanıldığının sadece sözkonusu faturalarla tespit edilmesi mümkün olmayıp, malzeme miktarının sağlıklı biçimde tespit edilebilmesi için irsaliye fişlerinin, şantiye defterinin ataşman ve metraj cetvelleri ile hakedişlerin incelenmesi zorunludur. Noksan olan bu belgelerin celbini müteakip mahalline uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak faturalardaki malzemelerin inşaatta fiilen kullanılıp kullanılmadığı saptanarak gerçekten ödenen KDV tutarı hesaplattırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, karar bu yönden bozmayı gerektirmiştir.
Kaldı ki; mahkemece alınan 31.1.1994 tarihli ilk bilirkişi raporunda davacının talebe haklı olduğu KVD tutarı 461.314.551 TL. hesaplanmış ve davacı vekili 4.4.1994 tarihli dilekçesinde rapora itirazı olmadığını bildirmiş olduğu halde, mahkemece bu husus gözetilmeyerek üçüncü raporda hesaplanan 499.010.269 TL. üzerinde hüküm tesis edilmesi de kabul şekli açısından usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
3 - Davacı, dava dilekçesinde alacağın faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Bu isteğin 3095 Sayılı Yasa'nın 1. maddesinde öngörülen % 30 yasal temerrüt faizine ilişkin olduğu gözetilmeden ve istek dışına çıkılarak % 85 oranında ticari temerrüt faizine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. ve 3. bentlerde gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 750.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 5.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.