 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/4888
Karar No : 1996/6149
Tarih : 20.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3194/m.18
KARAR : Davacı belediyenin, 17.9.1991 tarihli kararıyla sözleşmeye ekli 6 adet adanın 3194 Sayılı Kanun'un 18. maddesine göre ada için düzenleme işi davalıya verilmiş, işin süresinde yapılmaması sebebi ile akti fesh eden davacı ( yüklenici ) davalıya ödenen bedel ile cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davalıya iş bedeli olarak ödenen 11.540.000 TL. ile 39.050.000 TL. cezai şartın davalıdan tahsiline dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece hüküm altına alınan 39.050.000 TL. Özel ve Teknik Şartnamenin 7. maddesinde düzenlenen ifaya bağlı ceza olarak karara bağlanmış olup, akti fesh eden davacı belediyenin ancak menfı zarar kapsamında kalan zararlarını talep etmeye hakkı bulunup, müspet zarardan sayılan gecikme cezasını talep edemeyeceği gözardı edilerek bu talebin reddi yerine kabulü doğru değildir.
Öte yandan, mahkemece davalıya işbedeli olarak ödenen miktarın tahsiline de karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre davalının işi askı safhasına kadar tamamladığı anlaşılmaktadır. Kalan işin ise İdare Mahkemesi'nin verdiği iptal kararı nedeni ile tamamlanamadığı savunulmaktadır. Dosyada bu konuda yeterli bilgi bulunmadığı gibi araştırma da yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, dava konusu imar uygulamaları nedeni ile verilen iptal kararlarının celp edilmesi, iptale neden olan tasarrufların davalının imar işini yanlış yapmasından mı, yoksa belediyece hazırlanan imar planının yasaya aykırı olduğundan mı kaynaklandığı, gerektiğinde bilirkişiden alınacak raporla saptanarak davalı tarafından yapılıp Belediyeye teslim edilen askı ile ilgili çalışmaların işe yarayıp yaramadığı, yani davalının bu hizmetinden dolayı bir bedele hak kazanıp kazanmadığının tespit edilmesi, böylece davalıdan istirdadı istenilen miktar hakkındaki davanın sonuca bağlanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davacı. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece cezai şart olarak hüküm altına alınan alacağa faiz hükmedilmemiş olması ve faiz başlangıcının kararda belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olup kabul şekli bakımından hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda 1 bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte gösterilen sebeplerle hükmün temyiz eden davalı ve 3. bent gereğince de davacı belediye yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil edilmeyen taraflar yararına duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 20.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.