 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/4630
Karar No : 1996/4477
Tarih : 18.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Kural olarak tapuya işlenmiş satış vaadi sözleşmesiyle üçüncü kişilere karşı sözleşmeden doğan hakkın ileri sürülmesi mümkündür. Ne var ki, Satış vaadi mülkiyeti geçiren bir tasarruf muamelesi değil, sözleşmenin yanlarına asıl satışın - mülkiyet naklinin - yapılmasını isteme hakkı veren bir ön sözleşme olduğundan, vaad edilen gerçekleşmedikçe tapuda borçlu adına olan taşınmazların haczi olanaklıdır. Elbette, açtığı tescil davası lehine sonuçlanan satış vaadi alacaklısının, sözleşmenin tapuya şerhinden sonra, taşınmaz kaydına konan haczin kaldırılması için İİK'nun 96 vd. maddelerince istihkak davası açma yetkisi bulunmaktadır. Ancak, dava hakkının belli bir süre içinde kullanılması gerektiği de kuşkusuzdur. Somut olayda: 21.1.1991 günlü satış sözleşmesi, 11.8.1992 gününde tapuya şerh verilmiş, taşınmaz üzerine haciz ise, 3.8.1994 tarihinde konulmuştur. Taşınmazın, 13.12.1994 tarihli tescil ilamı gereğince, davacı adına 28.3.1995 tarihinde tapuya yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu suretle davacı üçüncü kişi malın haczini en geç tescilin yapıldığı 28.3.1995 gününde öğrenmiş bulunmaktadır. Eldeki dava ise 6.10.1995 tarihinde açılmıştır. Olayda, haczi öğrenen davacı üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğu ve prosedürün işletildiğine dair bir iddia ve delil olmadığına göre, davacının İİK'nun 96. maddesi 3. fıkrasında öngörülen 7 günlük istihkak iddiasında bulunma süresini geçirdiği, böylece aynı takipte bu iddiasını ileri sürmek hakkını kaybettiği ortadadır. Açıklanan tüm bu nedenlerle davanın süre yönünden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan sebeplerden dolayı davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine, 18.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.