 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/4144
Karar No : 1996/5812
Tarih : 06.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı vekillerince temyiz edilmiş, davalı borçlu E.K. vekili duruşma istemiş olmakla, duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Av.Ş.B. geldi. Davalılar vekilleri gelmediler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı üçüncü kişinin istihkak davasına konu 06 U 7054 plakalı aracı 11.7.1995 tarihinde dava dışı E.G.'den adi senetle satın aldığı, bilahare 24.8.1995 tarihinde noter satış sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Merci Hakimliği'nce dava konusu araca 19.10.1995 tarihinde fiili haciz konulduğu, oysa davacının bu aracı daha önce yani 24.8.1995 tarihinde noter satış senedi ile satın aldığı gerekçesiyle istihkak davası kabul edilmiştir.
2918 Sayılı Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca trafiğe kayıt ve tescilli araçların her türlü devir işlemlerinin noterlerce resmi şekilde yapılması zorunludur. Aksi halde devir işlemi geçersiz sayılır. Bu itibarla 11.7.1995 tarihli adi satış sözleşmesi ile yapılan devir geçersizdir. Davacı 3. kişi her ne kadar mahcuz aracı 19.10.1995 fiili haciz tarihinden önce noter senedi ile 24.8.1995 tarihinde satın almış ise de, fiili hacizden önce aracın trafik kaydına haciz konulduğu belirtilmektedir. Ne var ki, kaydi haczin hangi trafikte kaydına işlendiği anlaşılamamaktadır. Eğer kaydi haciz 24.8.1995 noter satış tarihinden önce konulmuşsa Dairemizin yerleşmiş içtihatlarıyla da belirtildiği gibi, fiili haciz zorunlu olmayıp kaydi haciz yeterli olup satıştan önce kaydi haciz varsa üçüncü kişinin istihkak iddiası dinlenmez.
Bu itibarla Merci Hakimliği'nce araca hangi tarihte kaydi haciz konuduğu ilgili trafik bürosundan sorularak, noter satış işlemi kaydi hacizden sonra yapılmışsa istihkak davasının reddine karar verilmesi gerekir.
Merci Hakimliği'nce yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, davalılar duruşmada vekille temsil edilmediğinden yararlarına duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, istekleri halinde ödedikleri temyiz peşin harçlarının temyiz eden davalılar'a geri verilmesine 6.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.