 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/4113
Karar No : 1996/5313
Tarih : 15.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin 18.06.1992 tarihinde davalıya ait Kemerburgaz'daki iplik fabrikasının arıtma tesisinin yapımını üstlenerek işi sözleşme şartlarına uygun olarak ikmal ettiğini, tesisin halen çalıştığını fatura edilen ve davalı tarafından itiraz edilmeyen iş bedeli 534.240.000 ise de davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında; davacının anahtar teslimi kaydı ile üstlendiği tesisdeki hususlar için ilgili belediyeye projeleri ile müracaatta bulunmayarak inşaat ruhtatını temin için gerekli girişimleri yapmadığını, tesis ikmal edildiği halde belediyece havuzların kaçak inşa edilmesi nedeniyle para cezası tahakkuk ettirilip kaçak inşa edilen havuzların yıkımına karar verildiğini, eserin hukuki ayıplı olarak inşa edildiğini, davacının bakiye bedelin ödenmesini talep edemeyeceğini, ileri sürerek davanın reddini savunmuş;
Yerel mahkemenin, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline dair kararı davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı yüklenici tarafından, davalı iş sahibine verilen 15.06.1992 tarihli teklif mektubunda atıksu arıtma tesisinin anahtar teslimi yapımı için teklifte bulunulmuş, tesisin ruhtası ile ilgili tüm vergi ve resmi giderlerin ve analiz ücretlerinin karşılanması mükellefiyeti iş sahibine yüklenmiş ise de tesisin projelendirilmesi, detay mühendislik çalışmalarının yapılması, montaj ve işletmeye alınması hizmetleri davacı tarafından üstlenilmiştir. Kural olarak sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça inşaat ruhsatının iş sahibi tarafından alınması gerekmekte ise de, davacının teklif mektubu ve davalının kabul yazısı ile oluşan sözleşmede iş sahibine sadece ruhsatla ilgili masrafların yüklenmesi, davacının tesisin anahtar teslimi yapımı için teklifte bulunması ve tüm projelendirme hizmetlerinin de yüklenici tarafından üstlenilmesi belediyeden rahsat alma mükellefiyetinin de davacı yükleniciye ait olduğunu göstermektedir. Ruhsatla ilgili masrafların karşılanması konusunda bir uyarısı bulunmayan yüklenici İmar Kanunu hükümlerine aykırı olarak arıtma tesisi havuzunu kaçak inşa etmiş, bu nedenle tesise henüz ruhsat alınamamıştır. İşinin ehli olması gereken yüklenicinin ruhsat alınmadan işe başlaması ve işi devam ettirmesi kusurlu olduğunu göstermekte olup, bu aşamada ruhsatını almadığı iş için eser bedelinden bakiye kısmı talep etmesi doğru görülmemiş, davanın bu nedenle reddi gerekirken kabulü yolunda hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan bozmayı gerektirmiştir.
Diğer taraftan alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için İİK'nun 67. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca borçlunun itirazının haksızlığından başka alacağın likit olması icap eder. Oysa uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirmektedir. Bu itibarla icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bozma nedeni sayılmıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.