 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2915
Karar No : 1996/4767
Tarih : 26.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Av. G.C. ile davalı vekili Av. M.A.Ç. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı yüklenici 30.7.1989 tarihli fatura tutarı olan 831.138.000 TL iş bedelinden 481.840.291 TL'nın ödendiğini, kalan miktarın ise tediye olunmadığını ileri sürerek 349.297.709 TL'nın davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece kapalı faturanın ödemeyi kanıtlamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davadaki uyuşmazlığın esası, fatura konusu için bedelinin ödenip ödenmediği ile ilgilidir. Davalı ödemeyi kanıtlamak için 30.7.1989 tarihli kapalı faturaya dayandığı gibi ayrıca davacının yanında çalışan M.Ç. isimli kişiye yapılan ödemeler nedeniyle imzalanan belgeleri ibraz etmiş ve mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde de ödemelerin davalı defterlerinde yer aldığı görülmüştür.
TTK'nun 1 ve 2. maddeleri uyarınca hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkemenin ticari örf ve adet olarak yerleşen teamüle göre karar vermesi gerekir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre kapalı fatura ödemeye karine olup, aksi karşı tarafça ispatlanmalıdır. Karinenin aksi usulen ispatlanmadığı gibi davalı tarafından davacının yanında çalışan M.Ç.'ye ödemeler yapıldığı ve bu ödemelerin davacı defterlerinde kısmen yer aldığı da anlaşılmaktadrır. Şu durumda M.Ç.'ın davacının yetkilisi olarak kabulü zorunludur. Davacının M.'ye yapılan ödemelerin bir kısmını kabul edip kalanını kabul etmemesi M.'ye verilen zımni yetkiyi ortadan kaldıracak nitelikte değildir. O halde mahkemece gerek fatura ve makbuzlar ve gerekse davalı defterleri birlikte mütalaa edilerek fatura bedelinin ödendiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmelidir. Aksine görüşle ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmişti.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 100.000 TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.