 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/1930
Karar No : 1996/2145
Tarih : 16.04.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-davacı vekillerince istenmiş, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla ve eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya tekrar gelmekle okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve karşı davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Davacı 11.11.1994 günlü takip talebinde 161.119.072 TL alacağının 22.181.461 TL işlemiş faizi ve takip tarihinden sonrası için % 75 oranında faiz ile birlikte tahsilini istemiştir. Geçmiş günler faizinin hüküm altına alınabilmesi için alacağın muaccel olması yeterli değildir. Borçlunun alacaklı tarafından ayrıca ve usulen temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı iş sahibini icra takip gününden önce temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmediğine göre asıl alacağa icra takip tarihinden geçerli faiz yürütülmesi gerekirken, işlemiş faiz alacağının da hüküm altına alınması yanlıştır (BK Md. 101). Öte yandan mahkemece icra takibine itirazın iptaline karar verilmekle işlemiş faiz alacağına ayrıca icra takip tarihinden geçerli faiz yürütülmesi de BK'nun 104. maddesine aykırı olduğu gibi, takip talebinde istenen % 75 oranındaki faizin takip tarihindeki gerçek oranı soruşturulmadan bu istemin de aynen kabulü doğru olmamıştır. Bütün bunlardan ayrı, iş sahibi icra takibinden önce 2.11.1994 tarihli yazısı ile işin şartnameye uygun yapılmayan bölümleri bulunduğunu bu eksikliklerin tamamlanması gerektiğini davacı yükleniciye bildirmiş, icra dairesine verdiği 25.11.1994 günlü dilekçesinde de aynı iddiasını tekrarlayarak borca itiraz etmiştir. Bu gibi durumlarda alacağın likit olmadığı ve İİK'nun 67/2. maddesi hükmünce borçlunun itirazında haksız sayılamayacağı açıkça ortada iken takibe itirazın haksızlığından söz edilerek icra inkar tazminatı isteminin hüküm altına alınması da usul ve yasaya aykırıdır.
3- Davalı ve karşı davacının redle sonuçlanan karşı davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
İş sahibi tarafından karşı davada; eserin kesin kabulünün yapılmasından önce eksik ve nefaset gerektiren kalemlerinin yükleniciye bildirildiğini buna rağmen giderilmediği belirtilerek bu işlerden ötürü 175.181.000 TL'nın yükleniciden tahsili talep edilmiştir. Mahkemece bu dava sebebiyle konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişilerle yerinde keşif yapılıp iddianın araştırılarak varsa eksik ve nefaset gerektiren iş kalemlerinin parasal karşılığı saptanıp, bulunacak bu bedelin hüküm altına alınması yerine davalı ve karşı davacıyı bağlayıcı bir yanı olmayan iç yazışmalara da dayanılarak karşı davanın eksik araştırma ve incelemeyle reddedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ve karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-davacı'ya geri verilmesine, 1. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, 16.4.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.