 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1996/1531
K. 1996/1892
T. 3.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ESER SÖZLEŞMESİNDE İBRA
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
KARAR ÖZETİ : Tüm mimari uygulama projelerini ve bunların detaylarını yapmak, imar onaylarını almak işlerini üstlenen mimar projeci; işinin gereği, belediyeye hangi belgelerin sunulacağını ve onayın nasıl alınacağını bilmek durumunda olduğundan, iş sahibine atfı kabil davranış noksanlığını süresinde bildirerek, temerrüde düşürmemişse sorumluluktan kurtulamaz.
Eser sözleşmesinde, taraflar ek protokolle yeni bir süre belirlemişlerse, bu tarihe kadar olan davranışları nedeniyle birbirlerini ibra etmiş sayılacaklarından, bilirkişi incelemesinde bundan önceki olay ve işlemler esas alınmaksızın, tüm sözleşmeler, ödemeler ve yapılan işin fiziki oranı belirlenerek sonucuna varılmalıdır.
(818 s. BK. m. 355, 356, 358, 360, 364)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle senetlerin irat kaydı işin seviyesine ve kusura bağlı olup, bunun tesbitinin de bilirkişi incelemesi ve yargılamayı gerektirmesine göre, davacı vekilinin icra tazminatına yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı vekilinin temyizine gelince;
Davacı yüklenici (projeci), davalı iş sahibi ile yaptığı 17.6.1993 günlü "Proje Sözleşmesi" ile, davalıya ait iş merkezi inşaatının "tüm mimari uygulama projeleri" ile bu projelerin "Detayları"nı hazırlama ve Çanyaka ile Anakent Belediyeleri'nden "tasdiki ve ruhsat alınması" işlerini üstlenmiştir. Projecinin, işinin ehli bir kimse olarak projenin neticesinden mes'ul olacağı, sözleşmede ayrıca vurgulanmıştır. Yüklenici, üstlendiği işi "özen"le yapmak zorundadır. BK.nun 356. maddesinde ifadesini bulan bu özen borcu, sözleşmenin yapıldığı andan başlar, işin, eksiksiz ve ayıpsız tamamlanmasına kadar sürer. Aksine davranış, yüklenicinin kusurunu oluşturur. İşin, zamanında ve eksiksiz yapılması, iş sahibine atfı kabil bir davranışa bağlı olarak mümkün olamıyor veya zorlaşıyorsa, yüklenicinin BK.nun 357/III. maddesi uyarınca iş sahibini derhal uyarması gerekir.
Somut olayda davacı, her ne kadar 11.4.1994 günlü ihtarı ile davalı iş sahibini uyarmış ise de, sonradan yapılan 30.5.1994 tarihli ek sözleşme ile, işin süresi 30 gün uzatılmış ve projenin imar onayından en kısa sürede çıkması için projecinin gereken tüm çabayı göstereceği bir kez daha vurgulanmıştır. Bu işle ilgili imar onayının nasıl alınması gerektiği, belediyeye hangi belgelerin ne zaman sunulacağı hususları, uzman olan ve yasa gereği öyle kabul edilen projecinin görevleri cümlesindendir. Sözleşmede belirtilen sürede, mimari projeyi belediyeye sunan, ancak Anakent Belediyesi'nin vekaleti ve asansör projelerini eklemeyen, bu konuda iş sahibine düşen edimlerin onun tarafından yerine getirilmesi için iş sahibini uyarmayan ve alacaklı temerrüdüne düşürmeyip, imar onayının çıkmasını bekleyen projecinin, özen borcunu ve görevini yaptığı ya da yüklenici uyarı borcunu yerine getirdiği halde, kendisine düşen edimleri tüm buna rağmen yerine getirmeyen iş sahibinin kendi görevini ifa ettiği kabul edilemez.
Öte yandan, ödemelerdeki aşamaya göre, teminat senetlerinin peyderpey iadesi sözleşmede kararlaştırıldığı halde, yapılan bazı ödemelere ve işin ulaştığı seviyeye oranla, senetlerin iadesinin neden istenmediği de açıklığa kavuşmuş değildir.
Bu itibarla, tarafların isticvap ettirilmesi; ek sözleşmeden sonraki dönemde, varsa, karşılıklı keşide edilmiş ihtar ve yazılar ile işin belediyedeki kısmına ilişkin işlemleri gösterir dosyanın ibraz veya celbettirilmesi, bunlardan sonra, 30 gün içerisinde işin bitirilememesinde tarafların kusur durumunun tesbiti için ek rapor veya gerekirse yeni bir bilirkişiden rapor alınması, yükleniciye atfı kabil bir kusur bulunması halinde sözleşmenin 12 ve 13. maddeleri uyarınca üstlenilen işin yapılan kısmının fiziki oranının göz önünde bulundurulması ve böylece tüm deliller takdir edilerek bir hüküm kurulması gerekirken, tarafların ek sözleşme yapmakla birbirlerini -o tarihe değin- tutum ve işlemlerinden dolayı ibra ettikleri gözden kaçırılarak, bundan önceki olay ve işlemleri esas alan bilirkişi raporuna bağlı kalınıp, sonuca varılması doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın ikinci bentde açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), davacı vekilinin temyiz itirazlarının birinci bent uyarınca reddine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 3.4.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.