 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6928
Karar no : 1995/7696
Tarih : 26.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekillerince istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, İİK.nun 277 ve izleyen maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK.nun 278. maddesinde tasarrufun yapıldığı tarihte taşınmazların gerçek bedeline göre, ödenen bedel çok düşük ise, yapılan temlik bağış hükmünde olup iptale tabidir. Öte yandan, davalı 3. kişi Ahmet Aydın'dan 6 no'lu daireyi 03.12.1992 tarihende 50.000.000 TL'ye satın almış görünen Nadi Pürde'nin de pazarlığı borçlu ile yaptığı ve satış bedelini borçluya ödediği tanık beyanlarından anlaşilmaktadır. Bu durumda her iki taşınmazın satış tarihlerindeki gerçek değerlerinin bilirkişi aracılığı ile tesbit edilerek, tapudaki satış bedellerinin çok düşük olup olmadığı saptanarak tasarrufların iptali gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekir.
Diğer taraftan, davalı Ahmet Aydın İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 1992/11041 sayılı dosyasında borçlu Mehmet Ali Gürçay adına 200.000.000 TL.
ödediğini, ayrıca 50.000.000 TL. de elden ödeme yaptığını, bu ödemelerinin Fatih'teki 6 numaralı daire ile ilgili olduğunu savunmuştur. Bu husustaki icra takip dosyası bu dosya arasına celbedilmiş olup o dosyanın alacaklısı 03.12.1992 tarihinde icraya gelerek taşınmaz üzerindeki haczin fekkini istemiştir. O dosyada, davalı Ahmet Aydın tarafından borçlu adına ödeme yapıldığına dair herhangi bir kayıt olmadığı gibi, haricen elden 50.000.000 TL. ödendiğine dair de bir belge ibraz edilmemiştir. Diğer yandan, davalı Nadi Pürde dahi 6 no'lu daire için 58.000 DM karşılığında 290.000.000 TL. yi borçluya ödediğini de yasıl delillerle kanıtlayamamıştır.
SONUÇ : Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere, tapudaki satış bedellerine göre tasarrufun düşük bedelle yapılıp yapılmadığı incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (26.12.1996)