 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6740
Karar no : 1996/1323
Tarih : 13.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiş ve davalı vekili duruşma istemiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat A.İ.Y. ile davalı vekili avukat S.E. geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Davacı arsa sahibi bu davada; yanlar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı ile geç teslimden ötürü kira kaydı alacağı toplamı 180.000.000 TL.'nin ödetilmesini istemiş, davalı yüklenici ise sözleşmeyle kararlaştırılan edimlerini gecikerek yerine getiren arsa sahibinin işin gecikmesine de neden olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Somut olayda yanlar sözleşmeyle cezanın ve zararın ayrı ayrı istenebileceğini kararlaştırmamıştır. Kural olarak zararın cezadan az olması halinde ceza ile birlikte zarar istenemez ise de, ceza miktarından fazla olan zararın cezayı aşan miktarı talep edilebilir. Öyleyse, davacı arsa sahibi ceza miktarından fazla olan zararını, yani cezayı aşan zararını isteyebilecektir.
Yerinde yapılan tesbit sonucu mahkemeye verilen 02.11.1993 günlü bilirkişi raporunda üzerinde inşaat yapılacak 206 numaralı parselin açılan tahliye davası sonucu yükleniciye ancak Ocak 1991'de teslim edildiği, böylece 30 ay olan inşaat süresinin Haziran 1993 tarihinde dolduğu belirlendiğinden, 11.03.1994 olan dava tarihine göre, arsa sahibinin geç teslim nedeniyle 8 aylık süre için kira tazminat talebine hak kazandığı açıkça ortadadır. Ancak davalı yüklenici tapu devrindeki gecikmenin teslim süresini etkilediğini savunduğundan, bu savunma üzerinde de durulması gerekir. Bu durumda mahkemece, yerinde yeniden keşif yapılarak oluşturulacak bilirkişi kuruluna yüklenici savunması da gözetilmek suretiyle teslimde gecikilen dönem için arsa sahibine ait dükkan ve daireler nedeniyle talep edilebilecek gecikme tazminatı hesaplattırılmalı, az yukarıda deyinilen ilkeler doğrultusunda bulunacak bu alacak hüküm altına alınmalıdır. Bütün bu hususlar üzerinde durulmadan yanlar arasındaki sözleşmeye yanlış anlam verilerek ve arsanın teslim tarihinin saptanmasında hataya düşülerek, davanın yazılı gerekçelerle kısmen kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 1. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, taraflar duruşmada vekille temsil olunduklarından 750.000 TL. avukatlık ücretinin karşılıklı olarak alınarak yekdiğerine verilmesine, istekleri halinde ödedikleri temyiz peşin harcının temyiz eden taraflara iadesine, 13.03.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.