 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6522
Karar no : 1995/7441
Tarih : 13.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yanlar arasında yapılan 3 Mart 1988 günlü taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile davacılara ait parselde % 92'lik bölümün ifrazen davalılar adına, %8'lik bölümün de müstakil parsel olarak davacılar adına tescili kararlaştırılmış, buna karşılık davacılara ödenecek bedelden 200 milyon yerine davacıya kalan parselde 20 dairelik apartman yapılması davalı kooperatifçe üstlenilmiştir. Ne var ki, daha sonra 24.03.1989 gününde tapuda tamamı kendilerine ait olması gereken parselin yanlar arasında % 41-59 oranında paylı olarak tescili davacılar tarafından kabul edilmiştir. Davacılar böyle bir kabulün hileye dayandığı iddiasıyla davalı kooperatifin % 41'lik payının (82/200) iptalini dava etmiş, bu davanın kabulüne dair karar yargıtay 1. hukuk Dairesi'nin 14.04.1995 gün 3010/5669 sayılı kararı ile davanın reddi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkeme önündeki çekişme davacılara ait 20 dairelik binanın kararlaştırılan tarihte bitirilip teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybına ilişkindir. Davalı taraf işin süresinde bitirilmemesine, davacıların ruhsat için gerekli vekaletname ve muvafakat vermemelerini neden göstermiştir. Dosyadaki belgelerden davacıların sadece 5 katlı ve 20 dairelik bina yapılması için rıza gösterdikleri, ruhsatsız başlatılan inşaatın merciince durdurulduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma kararı doğrultusunda tapu iptal davası sonuçlanıp kesinleştiğinde, arsada her iki yanın pay sahibi olduğu hususu da kesinlik kazanacaktır. Bu takdirde taşınmazın paylı olduğu dikkate alınarak uygulanan projeye göre davacıların muvafakatname vermesinin zorunluğu kabul edilerek, aksine davranışlarıyla ruhsat alınmasını engellediklerinden ve inşaata ruhsatsız devam edilmesi davalıdan istenemeyeceğinden davanın reddine,
SONUÇ : Şayet; bozma kararının aksine ve yerel mahkeme kararında kabul edildiği gibi dava davalı payının iptali şeklinde sonuçlanıp ve hüküm bu haliyle kesinleşirse o takdirde sözleşmenin geçerliliğini koruduğu, davalı yanca inşaat sözleşmeye uygun yapılmamakla muvafakat verilmemesinde davacı kusurlu olmayacağından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçılarak noksan araştırmayla verilen kararın onanmasına dair Dairemizin 11.09.1995 gün 3946/4420 sayılı kararı isabetli olmadığından karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin anılan onama kararının kaldırılması ve temyiz edilen hükmün bozulması gerekir. (13.12.1995)