 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6312
Karar no : 1995/7154
Tarih : 04.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş (...) olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- (...)
2- Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 8. maddesinde, daireleri biribirine eşit ve 80,90 m2 arası olacağı kararlaştırılmıştır. Bu hükümle yüklenici, arsa sahibine isabet eden dairelerin 80 m2'den küçük olmayacağını kabul etmiştir. Oysa yapılan keşif sonucu dairelerin 80 m2'den küçük olmayacağını kabul etmiştir. Oysa yapılan keşif sonucu dairelerin 80 m2'den noksan olduğu bilirkişice saptanmıştır. Bağımsız bölümlerdeki olağan karşılanmayacak miktardaki mekan küçüklüğü, Y.H.G.K.nun 9.12.1992 gün 649-732 sayılı kararıyla da benimsendiği gibi, Dairemizce noksan iş olarak kabul edilmektedir. Noksan ifanın varlığında ise, davacı BK.126/son maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açıp ifa yerine kaim olmak üzere bedel isteyebilir. İşin ehli olan yüklenici, imar durumunu vebağımsız bölümlerin mesahasını önceden bilebilen kimse sayılacağından, imar nedeniyle farklılık bulunduğu nedenini ileri süremez. Bu sebeplerle, m2'e 2.000.000 TL.lik istem aşılmadan ve işin ehli konusunda deneyimli teknik kişiye mesaha noksanlığı ile buna isabet eden davacı zararının tayin ve takdir ettirilmesi suretiyle karar verilmesi yerine, yazılı şekilde istemin reddi doğru olmamıştır.
3- Davacıya ait arsadan ifrazen davalı adına tescil edildiği ileri sürülen ve müstakilen inşaata müsait olmadığı anlaşılan 24 ve 26 no.lu artıp parsellerde, davacının ifraz olmasaydı kendisine isabet eden bağımsız bölümleri tapudaki oranında pay sahibi olacağı dikkate alınarak, bu oranda tapu iptal ile adına tescili için dava hakkı varken, aynen iade yerine tazminat istemi kabul edilemeyeceğinden bu istemin reddi yerine ve parsellerin tamamı için kabul edilmesi de yasaya uygun olmamıştır.
4- Davacı yapılan dairelerde doğramanın 1. sınıf olmadığını, sıhhi malzemenin de T.S.E. damgası taşımadığını bildirip nefasetten doğan farkı da istemiştir. Gerçekten sözleşmenin 5. md.'nde doğramanın 1. sınıf, su tesisat malzemesinin T.S.E. damgalı olacağı hükmüne yer verilmiştir. Ayıpların ihbarı şekle tabi değildir. dinlenen tanıklardan, sözlü olarak davacının davalıyı uyardığını söyleyenler olduğu gibi, doğramadaki ayıplar da gidrek açığa çıkan ayıplardandır. Bilirkişice de iddianın doğruluğu teyit edildiğine göre, takdir edilecek tazminatın istemle bağlı kalınarak hüküm altına alınması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda 1 no.lu bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 4 no.lu bentlerde yazılı nedenlerle davacı yararı, 3 no.lu bentte yazılı nedenlerle davalı yararına hükmün BOZULMASINA (04.12.1995)