 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6185
Karar no : 1996/189
Tarih : 18.01.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki uyuşmazlık taahhütü ihlal nedeniyle tahakkuk eden alacağın tahsiline ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalılar cevaplarında, öğrenim gören davalı Yusuf U...'ın yurda dönüş yaptıktan sonra görev talep ettiğini, bunun üzerine kendisine U.. Üniversitesi'nde görev verildiğini savunmuşlardır. Gerçekten dosya da mevcut belgelerden davacı Bakanlığın muvafakatı ile yükümlünün 04.06.1991 tarihinde göreve başladığı anlaşılmaktadır. Davalı Yusuf davacının gösterdiği göreve başladığına göre, yükümlülük süresini bitirene kadar görevden ayrılmamış halinde bu davanın açılması mümkün olmayıp davacı ancak davalı Yusuf'un süresini bitirmeden önce görevden ayrılması halinde dava açabilecek ve bu durumda da yaptığı hizmet süresine tekabül eden miktar kadar borcundan indirim yapılması gerekecektir. Davacı Bakanlığının yükümlüden yeniden kefaletname talep etmesi ve bunun yerine getirilmemesi davanın kabulü için gerekçe yapılamaz. Zira 1416 sayılı "Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkındaki" Kanun'un 17 nci maddesinde, yurt dışındaki talebelerin durumunun yurda dönmeden (6) ay önce Bakanlıkça ilgili makama bildireceği ve talebenin dönmesinden sonra da (3) ay zarfında talebenin taahhütname ile ilgili makama müracaat edip görev talep edeceği hükmü yer almaktadır. Bu yasa hükmü gereğince görev talep eden yükümlünün taahhütname vermeden göreve kabul edilmesi mümkün değil ise de; taahhütname verilmemesine rağmen yükümlünün göreve başlatılması halinde idarenin taahhütname almaktan vazgeçtiği kabul edilmeli, sırf bu neden taahhüdün ihlaline sebep olarak gösterilmemelidir.
Bu durumda, yükümlü halen verilen görevinde çalıştığından şu aşamada davanın dinlenme imkanı bulunmamaktadır. Aksine gerekçelerle davanın reddi yerine mahkemece davanın kabulü doğru görülmemiş hükmün temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Davacı Bakanlığın temyizine gelince davacı vekili dava dilekçesinde talep ettiği alacağına yasal faiz istemiş olup 3095 sayılı yasanın 1 nci maddesi gereğince bunun oranı %30 olduğu halde mahkemece dava tarihinden itibaren %10 faize hükmedilmesi yasaya aykırı olup kabul biçimi bakımından hükmün davacı yararına bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nci bentte yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar Yusuf, Abdurrahman ve Ahmet 2 nci bent gereğince de davacı Bakanlık yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılar Yusuf U..., Abdurrahman T..., Ahmet K...'ye geri verilmesine 18.01.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.