 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1995/4844
K. 1995/4910
T. 21.9.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
FİİLİ HACİZ
İSTİHKAK DAVASI
İHTİYATİ TEDBİR
ÖZET Aracın haczine karar verildikten sonra, haczin uygulanması merci kararıyla dava sonuna kadar geçici olarak durdurulduğundan, aracın üzerine fil haciz konulduğu ve kaydına da işlendiği kabul edilerek, açılan istihkak davasının esası incelenerek sonucuna uygun karar verilmelidir. Çünkü, bu davayı açmadığı takdirde ihtiyati tedbir kararı kalkacak, sonunda haciz uygulanacaktır.
0 halde, aracın haczedilmediği ve kaydına işlenmediğinden bahisle, davanın konusu kalmadığına karar verilmesi de doğru değildir.
(2004 s. İİK. m. 96, 97, 99, 102)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı üçüncü kişi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Hatay 1. İcra Müdürlüğü'nün 1992/3741 sayılı icra takip dosyasında alacaklı T. Halk Bankası A.Ş. Köprübaşı Şubesi Müdürlüğü tarafından borçlu Ali hakkında 30.11.1992 tarihinden rehnin paraya çevrilmesi için icra takibi yapılmış ve borçlunun rehinli 33 050 plakalı aracı üzerine 14.1.1993 tarihinde haciz konulması na karar verilmiş, bu haczin trafik kaydı na işlenmesi ve araca fiilen el konulması için yazılar yazılmış, ancak araç bulunamadığından fiili haciz uygulanamamış, aracın trafik kaydına da üçüncü şahıs davacı adına kayıtlı olduğundan haciz şerhi işlenememiştir. 3. kişi Mehmet, bu işlemleri öğrenmesi üzerine 3.8.1994 tarihinde istihkak davası açarak takibin geçici olarak durdurulmasını istemiş, merci hakimliğince tensip kararıyla birlikte 5.8.1994 tarihinde takbin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden Mersin 2. İcra Müdürlüğü'nün 93/1189 Talimat sayılı dosyasında 9.8.1994 tarihli müzekkereyle sözkonusu aracın geçici olarak yakalanmasından ve bağlanmasından vazgeçildiği Mersin Trafik Şube ve Denetleme Müdürlüğü'ne bildirilmiştir.
Yukarıda açıklanan olgulara göre aracın haczine karar verildikten sonra, haczin uygulanması merci kararıyla dava sonuna kadar geçici olarak durdurulduğundan, aracın üzerine fiilen haciz konulduğu ve kaydına da işlendiği kabul edilerek, açılan istihkak davasının esası incelenerek sonucuna uygun karar verilmelidir. Çünkü, davacı istihkak davası açmadığı ve davayı takip etmediği takdirde ihtiyati tedbir kararı kalkacak ve haciz uygulanacaktır. O halde davacının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Mercice bu yön gözetilmeden, aracın fiilen haczedilmediğinden ve trafik kaydınada işlenilmediğinden bahisle davanın konusu katmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacı üçüncü kişiye geri verilmesine, 21.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.