 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1995/2598
K. 1995/4838
T. 20.9.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PROTOKOLÜN GEÇERLİK KOŞULU
SÖZLEŞMENİN NOTERCE ONAYLANMASI
KAR KAYBI
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
ÖZET Taraflar arasında düzenlenen protokolün geçerli olabilmesi, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 57. maddesi uyarınca sözleşmenin noterlikçe onaylanmasına bağlıdır. Bu husus, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, hakim tarafından kendiliğinden gözetilmelidir. Dava konusu olayda taahhüt, geçerli bir sözleşmeye bağlanmamıştır. Mahkemece, ortada geçerli bir sözleşme varmışçasına davacının bu yüzden uğradığı, kür kaybına hükmedilmesi doğru değildir. Yapılacak iş, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tarafların birbirlerine verdiklerinin iadesinden ibarettir. O halde dava, bu esaslara göre çözülmelidir.
(2886 s. İhale K. m. 57)
(818 s. BK. m. 106/2, 108)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı yüklenici bu davası ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan kar kaybının tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı belediye, 2886 sayılı Yasanın 1. maddesinde belirlenen kuruluşlardan olup, tüm alım satım, hizmet, yapım vesair işlemlerinin bu kanuna uygun biçimde yürütülmesi gerekmektedir. Olayda, taraflar arasında bilgisayar alımı ve bakımı için bir protokol düzenlenmiş ise de, protokoldeki hususlar yerine getirilmeden davalı belediye aynı konuda ihale açmış ve iş, başkasına ihale edilmiş, bunun üzerine davacı -tesellümden- kaçınan belediye hakkında bu davayı açmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen protokolün geçerli olabilmesi, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 57. maddesi uyarınca sözleşmenin noterlikçe tescil edilmesine bağlıdır. Bu husus sözleşmelerin geçerlilik şartı olup, hakim tarafından görevi gereğince re'sen gözetilmelidir. Dava konusu olayda taahhüt, geçerli bir sözleşmeye bağlanmamış ve davalı tarafından benimsenip ifa edilmemiş olduğundan, mahkemece ortada geçerli bir sözleşme varmışçasına davacının bu yüzden uğradığı zararların tazminine, yani kar kaybına hükmedilmesi doğru değildir. Yapılacak iş, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflarını birbirlerine verdiklerinin iadesinden ibarettir. O halde davanın bu esaslara göre çözümlenmesi icap edeceğinden, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 20.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.