 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/2576
Karar no : 1995/3474
Tarih : 9.6.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı yüklenici 11.6.1985 tarihli sözleşme ile yükümlendiği M... HES ve Tesisleri inşaatında sözleşme tarihinde öngörülemeyen ve sonradan ortaya çıkan zeminin topoğrafik vs jeolojik yapısına bağlı olarak proje değişikliği, artan anarşik olaylar ve çalışma süresinin sözleşmede öngörülen 7 aylık süreden çok daha az bir süre, yani 3,5 aylık bir süre olması nedenleriyle işin sözleşmedeki teklif fiyatlarıyla yapılmasının imkansız hale geldiğini belirterek, bunlara bağlı olarak teklif fiyatlarının BK.nün 365/2 Maddesi uyarınca arttırılması ve İdarece de olağan dışı süre uzatmaları verilmesi sonucu kaçırdığı iş fırsatları, genel masrafları ile müsbet ve menfi zararları ile İdarece onaylanan yeni fiyat zabıtlarından doğan alacaklarının, imalatın gerçekleştiği tarihlerden itibaren uygulanarak ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İdare ise; davacının sözleşmeyi, işyerini ve ihale şartnamesini inceleyerek verdiği teklife göre imzaladığından, ileri sürülen sebeplerin başlangıçtan beri mevcut olup bilinebildiğinden, sonradan ortaya çıkan sebepler olarak kabulünün mümkün olamıyacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; sözleşmenin imzasından sonra ortaya çıkan sebeplerin ifanın teklif fiyatlarıyla gerçekleştirilmesini imkansız hale getirdiği gibi, idarenin de işin süresinin makul olanın çok üzerinde arttırmasıyla olayda çok ağır ihmal ve kusurun bulunduğunun kabulüyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki. yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle sözleşmenin yapılmasından sonra değişen koşularının varlığının davalı idarece de benimsenmiş olmasına ve bu nedenle BK.nun 365/II. Maddesine dayanılarak sözleşmenin esaslı unsurlarından olan fiyatlara hakimin müdahalesinin istenilmesinin yerinde bulunmasına; sözleşme ekinde yer.alan prosedüre uygun olmasa da yanlar arasında süre gelen yazışmalardan, yüklenicinin genelde istem ve itirazlarının İdarece değerlendirmeye tabi tutulmuş bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasındaki sözleşmenin 10. Maddesinde ödenek dilimlerine göre fiyat farklarının hesap şekli gösterilmiştir. Bilirkişilerce 1.1.1939 tarihinden davanın açıldığı 1993 yılına kadar fiyat farkı hesabı yapılırken sözleşmedeki kurallara göre hareket edilip edilmediği anlaşılamadığı gibi, karne katsayısının uygulanmak suretiyle farkların 1993 yılı itibariyle yeniden arttırılması nedeni de anlaşılamamaktadır. Sözleşme ve eklerinde, vadesinde ödenmeyen hakedişler için, ödendiği tarihteki katsayının ya da fiyat farklarının uygulanacağına dair bir hükme rastlanmadığından, 1.1.1989 tarihinden itibaren çekişmesiz ödenen uygulama yılı fiyatlarına % 70 (yüzde yetmiş) fark eklenerek sonuca gidilmesi yerine, anlaşılmayan hesap tarzıyla ve anlaşılmayan nedenle 1993 yılı karne katsayısı da uygulanarak sonuca varılması doğru olmamıştır.
3-Davacı yüklenici, sözleşme süresinin uzamasından dolayı diğer bir iş yapamadığını ve bu yüzden kazanç yoksunluğuna uğradığını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuş; mahkemece de bilirkişi raporuna dayanılarak bu istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı yüklenici, kendi serbest iradesiyle sözleşme ilişkisine girmiş, süre uzatımları taleplerinde bulunmuş ve sözleşme ilişkisini sürdürmüştür. Yukarıda 1.bentte açıklandığı üzere kendine %70 zam verilmesini kabul etmiş ve fiyat farklarıyla birlikte ödeme yapılmasını da istemiştir. Bütün bu koşullar altında, aynı süre içerisinde başka bir iş yapma fırsatını kaçırdığından bahisle tazminat isteminde bulunmayacağı gözetilmeden, davalı İdarenin ağır ihmal ve kusuru bulunduğundan bahisle davacı yükleniciye ayrıca kaçırdığı fırsatlardan ötürü tazminat ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup
bozmayı gerektirir.
4-Dava dilekçesinin IV. bendinde davacı yüklenici, işin süresinin davalı işveren İdarenin kusur ve ihmalinden dolayı uzaması nedeniyle genel Giderlerinin, özellikle teminat mektupları için ödenen komisyon, gider vergisi, şantiye tesisi, genel merkezin şantiyeye isabet eden masrafları, kilit personelin ücretleri gibi endirekt giderlerinin arttığını ileri sürerek bu kalemden, fazla hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 14 milyar liranın tahsilini istemiş; mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere, işin süresi tarafların karşılıklı anlaşmasıyla uzatılmış olup, sözleşme bu nedenlerle yüklenici tarafından feshedilmemiş ve sözleşme ilişkisi sürdürülmüştür. Bu durumda, sözleşmede, ayrıca, süre uzatımı halinde yükleniciye genel giderlerinin artması dolayısıyla herhangi bir ödeme yapılacağı öngörülmediğinden ve tarafların edimleri sözleşme ile belirlenmiş olup, bunun dışında herhangi bir istemde bulunulması mümkün olmadığı gözetilmeden, mahkemece, süre uzatımı nedeniyle ayrıca genel giderlere hükmedilmesi de doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
5-Dava dilekçesinin V.bendinde makina ve tesislerin çalışmaması nedeniyle uğradıkları zarar olarak fazlası saklı, kalmak üzere şimdilik 7 milyar TL.nin tahsili istenmiş olup, mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda 3. ve 4 . bentlerde açıklanan nedenlerle ve sözleşmede ayrıca bu hususta özel bir hüküm de bulunmadığından bu isteminde reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmadığından bozmayı gerektirir.
6-Fiyat analizlerinde yer almayan işler için onay tarihlerine bakılmaksızın saptanan fiyatların uygulama yılı itibariyle geçerli ol,a cağı kabul edilip buna göre hesap yapılarak sonuca gidilmesi yerinde ve amaca uygun olmakla beraber, sözleşmede dayanılacak bir hüküm bulunmadığı halde bu farkların olayda yeri olmayan karne katsayısı uygulanarak dava yılına göre sonuca bağlanması nedenleri gösterilmemiş olduğu halde bu husus üzerinde durulmaksızın rapora bağlı kalınarak hükme varılması doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak İş; yukarıda (2.) ve (6.) bendlerde açıklanan yönlerden aynı bilirkişi heyetinden yeniden gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmek; (3.) (4.) ve (5.) bentlerde açıklanan nedenlerle bu dava kalemlerinin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın (2.), (3.), (4.), (5.) ve (6.) bentlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, (1.) bend gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, 750.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 9.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.