Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1995/2300
K. 1995/5157
T. 2.10.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
İCRA TAKİBİ
İTİRAZIN İPTALİ
TASARRUFUN İPTALİ
GEÇİCİ-KESİN ACİZ BELGESİ
 
ÖZET :1- İİK.nun 105. maddesi gereğince düzenlenen haciz tutanağının,geçici aciz belgesi sayılıp sayılamayacağının değerlendirilmesi davaya bakan hakime aittir.
 
2- İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca, tasarrufun iptal edilebilmesi için, icra takibinin kesinleşmiş olması gerekir. İtirazın iptali davası açılmışsa, sonucunun beklenmesi gerekir.
 
3- İİK.nun 282. maddesi gereğince; iptal davalarında, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, davanın reddi halinde davalılar yararına tek vekalet ücretine karar verilmelidir.
- (2004 s. İİK. m. 67,105, 277, 282)
 
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün, duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:
 
Davacı banka, kredi sözleşmesinden dolayı borçlu bulunan davalı şirket hakkında aldığı ihtiyati haciz kararını uygulatmış ve bilahare de borçlu hakkında icra takibi yaparak alacağının tahsili için girişimlerde bulunmuş, borçlunun itirazı üzerine de takibe itirazın iptali için İİK.nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasını açmıştır.
 
Borçlu hakkında yapılan takipte, borçlunun yeterli malının bulunmadığı anlaşıldığından, eldeki, dava ile de İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ik~me edilmiştir.
 
Mahkemece, icra takibinin henüz kesinleşmediği ve borçlu hakkında geçici ya da kesin aciz belgesi alınamadığı görüşüyle dava reddedilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
 
İİK.nun 277. maddesi uyarınca; tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için, borçlu hakkında alınmış geçici ya da kesin aciz belgesinin bulunması şarttır. Davaya konu takipte İcra Memurluğunca verilen belgeye göre borçluya kesin ya da geçici aciz belgesi verilmediği bildirilmiştir. Gerçekten de borçlu hakkında kesin aciz belgesi alınmamış ise de, İİK.nun 105. maddesi uyarınca "yapılan hacizde borcu karşılayacak malın bulunmadığının tespit edilmesi halinde" bu haciz tutanağı geçici aciz belgesi olarak kabul edilmektedir. Haciz tutanağının geçici aciz belgesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin takdiri ise icra müdürüne değil, davaya bakan hakime aittir. Sözkonusu haciz tutanağının geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunda ise, tereddüt bulunmadığından hakimin bu konudaki ret gerekçesinde isabet yoktur.
 
Öte yandan, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapılan tasarrufların iptal edilebilmesi için, icra takibinin kesinleşmiş olması gerekir. Olayda, ihtiyati haciz prosedürü tamamlanmadığından, henüz kesinleşmiş bir alacaktan söz edilemez ise de, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece açılan bu itirazın iptali davası ön mesele yapılarak davanın sonucunun beklenmesi ve itirazın iptal edilerek icra takibinin kesinleşmesi halinde, diğer iptal şartlarının oluşup oluşmadığı incelenerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde yani itirazın iptali davasının reddedilmesi halinde, tasarrufun iptali davasının da reddine karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, henüz alacağın kesinleşmediğinden bahisle davanın reddedilmesi dahi yerinde değildir.
 
Öte yandan, İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davalarında borçlu ve borçlu ile tasarrufta bulunan kişilerin hasım gösterilmesi zorunlu olup, bu kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan, davanın reddi halinde davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi icabeder. Mahkemece bu husus da gözardı edilerek her iki davalı için ayrı ayrı ücretin karara bağlanması, kabul biçimi bakımından yasa ve tarifeye aykırıdır.
 
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı banka yararına (BOZULMASINA), bozma sebeplerine göre işin esasına yönelik itirazların incelenmesine mahal olmadığına, 750.000 lira vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 2.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini