 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/1864
Karar no : 1995/3640
Tarih : 15.06.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı - K. davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Ayşegül Özcan geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı - K. davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı iş sahibinin ihraç etmek üzere davalı yükleniciye toplam 70.000 DM. üzerinden 4.000 takım giysiyi ısmarladığı ve bunun 14.000 DM.'ni ödediği davanın bu malları yurt dışına sevkettiği, Alman gümrüğü'nde 16.07.1991 tarihinde yapılan muayenede malların ayıplı çıktığının anlaşılması üzerine davacı tarafından durumunu aynı gün davalı yükleniciye bildirildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır.
Mahkemece malların ayıplı olduğu kabul edilmiş; ancak TTK.nun 35.maddesi gereğince ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. Ayıp ihbarının süresinde olmadığının kabülü için, malların davacıya teslim edildiği kesin tarihin bildirilmesi ve buna rağmen gerekli muayenin yapılarak ihbarda bulunulmadığının belirlenmesi gerekir. Davada, TTK.nun 25. maddesi hükmünün uygulama yeri yoktur. Çünkü taraflar arasındaki ilişki satış değil, istisna akdidir. Kaldı ki olayda, sözleşme konusu malların yurt dışında hangi tarihte davacıya teslim edildiği de belli değildir. Davalı teslim keyfiyetini ispat etmemiştir.Ü Diğer taraftan 4000 takım giysinin derhal muayenelerinin yapılması da mümkün olmadığından, sevk ve muayene tarihleri arasında uzun bir sürede bulunmamaktadır. MK.nun 359/1. maddesi'ne göre, imal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi işlerin mutad cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeye mecburdur. Olayda davacı, işlerin mutad cereyanına göre 16.07.1993 tarihinde muayeneyi yapıp durumu aynı tarihte yükleniciye bildirdiğine göre, ayıp ihbarı süresinde yapılmış sayılır. Bunun aksi davalı tarafından kanıtlanmış değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının ödemiş olduğu 14.000 DM.nin fiili ödeme tarihindeki TL. karşılığının ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA, 250.000 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacı-K. davalı'ya iadesine, 15.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.