 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1993/3253
K. 1993/4602
T. 16.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HACİZLİ ARACIN SATIŞI VE DEVRİ
TRAFİK KAYITLARININ İNCELENMESİ
ALICIDAN BEKLENEN İHTİMAM
KARAR ÖZETİ Araçlarda her türlü tescil değişikliği, araç tescil defterindeki bilgiler esas alınarak yapılır. Noterler, yedi iş günü içinde satış ve devir işlemlerini tescil kuruluşlarına bildirmekle mükellef oldukları gibi; alıcı, bir ay içinde, adına tescil belgesi almak zorundadır.
İkamet ettiği yerde, bir aracı satın alan kişinin, hiçbir gereği yokken aracı başka bir şehirde trafiğe kaydettirmesi, hayatın olağan akışına aykırıdır. Danışıklı bir işlemle, haciz işlemini etkisiz hale getirmek istediğinden, iyi niyet iddiasında bulunamaz.
(743 s. MK. m. 3/2)
(2918 s. Trafik K. m. 20/d)
(Karayolları Trafik Yön. m. 31/f)
Hükmün temyizen tetkiki davacı üçüncü kişi vekili ile davalı alacaklı vekili taraflarından istenmiş, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin ise süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1) Merci kararı davacı vekilinin yüzüne karşı 9.3.1993 tarihinde verilmiş olup, 10 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 20.4.1993 tarihinde yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekir.
2) Davalı alacaklı vekilinin temyizine gelince; dava konusu araç, borçlu Müfit adına Tarsus trafiğinde 33 761 plaka noda kayıtlı iken, alacaklı P TAŞ.'nin 59.650.000 TL. alacak için borçlu Müfit hakkında yaptığı icra takibi üzerine 8.4.1992 tarihinde trafik kaydına haciz şerhi konulmuş ve aracın, bulunduğu yerde muhafaza altına alınmasına karar verilmiştir. 16.4.1992 tarihinde Adana icra Müdürlüğü'nce İncirlik'te aracın fiilen haczi için gidilmiş fakat orada bulunamamıştır. Borçlunun da ikamet ettiği Tarsus'da dava konusu araç 17.4.1992 tarihli noter senedi ile Çorum nüfusunda kayıtlı olan Erhan adındaki kişiye 25.3.1991 tarihli, yani haciz şerhinden önceki tarihli trafik tescil belgesi ile 39.800.000 TL.ye satılmış ise de; Tarsus'ta araç alıcı adına kayıt ettirilmemiştir. Alıcı Erhan, bu tarihten 3 gün sonra 20.4.1992 tarihinde aracı, tescil belgesiyle Ankara trafiğine 06....3 plaka nosu ile kendi adına kayıt ettirmiş ve 6.5.1992 tarihinde de yine tescil belgesi ile aracı davacı Recep'e Ankara'da satmış; Recep'de Çorum trafiğine 9.6.1992 tarihinde kendi adına 19 .... 120 plaka nosu ile kaydettirmiştir.
8.4.1992 olan haciz tarihinden aracın son plakayı aldığı 9.6.1992 tarihine kadar geçen iki aylık süre içerisinde satışlar dolayısıyle araç iki ayrı tescil görmüştür. ilk satış, haciz şerhlerden önceki, gerçeği yansıtmayan tescil belgesi üzerinden yapılmıştır. Trafikte kayıtlı bir aracın sonraki satışlarında sadece eldeki tescil belgesi üzerinden yeniden kayıt yapılmadan önce, bir önceki trafik kaydındaki bilgiler ilgili trafik şubesinden istendikten sonra naklen yeni kayıtlar oluşturulmuş olsaydı, aracın ilk trafik kaydındaki haciz şerhi sonraki kayıtlara da intikal ettirilecekti. ilk alıcı Erhan, Tarsus'da aracı satın alırken trafik kaydına bakmış olsa idi haciz şerhini görecekti. Keza ondan satın alan davacı Recep'de önceki trafik kaydını inceleyip veya celp ettirip ondan sonra satınalmış olsa idi; haciz şerhinin bulunduğunu öğrenecekti. Aracın önceki kayıtlarını incelemeden satın alanlar, kendilerinden beklenen ihtimamı göstermedikleri için MK.nun 372. maddesi gereğince iyiniyet iddiasında bulunamazlar.
Öte yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3176 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinin (d) ve (e) bentleri gereğince, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemlerinin noterler tarafından sicile işlenmek üzere, en geç yedi iş günü içinde ilgili tescil kuruluşuna bildirilmesi ve tescilli araçları satın ve devir alanlarında, gerekli bilgi ve belgeleri sağlayarak ilgili tescil kuruluşundan bir ay içinde adlarına tescil belgesi almak zorundadırlar. Bu zorunluluğa uymayanlar hakkında cezai yaptırım öngörülmüştür. Diğer taraftan, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 31/f maddesinde her türlü tescil değişikliğinin araç tescil defterindeki bilgilerin esas alınarak yapılması öngörülmüştür. Bu hükümlere göre, ilk alıcı Erhan, Tarsus'ta satın aldığı aracın kayıtlı olduğu Tarsus Trafiğine başvurarak tescil belgesi alması gerekirken, böyle yapmayarak aracı Ankara Trafiğinde adına kayıt ettirmek suretiyle, haciz şerhini etkisiz hale getirmeye çalışmıştır. Çok kısa bir süre sonra aracı Erhan'dan Ankara'da satın alan davacı Recep'de Ankara'da ikamet ettiği halde hiç gereği yok iken aracı 9.6.1992 tarihinde Çorum'da trafiğe kayıt ettirmesi de hayatın olağan akışına aykırı olup, danışıklı bir işlem yapıldığını ve haciz şerhini etkisiz kılmak amacına yönelik bulunduğunu kanıtlar niteliktedir. Çünkü, 5.6.1992 tarihinde Ankara'daki trafik kaydı üzerine de haciz şerhi konulduğu için davacı 5.6.1992 tarihinde aracı Çorum trafiğine kayıt ettirmiştir. 28.7.1992 tarihinde de Çorum'daki trafik kaydı üzerine haciz şerhi konulmuştur.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında davacı iyiniyet iddiasında bulunamayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ :1. bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı alacaklı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine, 16.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.