 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1992/5009
K: 1992/4759
T: 14.10.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Mersin Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek reddine dair verilen 6.11.1991 tarih ve 196-497 sayılı hükmün temyizden tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı banka vekili, müvekkil bankanın (53.981.792) liralık kredi alacağı için davalılardan borçlu şirket aleyhine yaptığı icra takibinde, borçlunun borcunu ödememek amacı ile, taşıt araçlarını diğer davalı şirketlere muvazaalı suretle satış yaptığının anlaşıldığını, borçlu şirket ortakları ile diğer davalı şirket ortaklarının aynı kişilerin eş ve çocukları bulunduğunu, satışların çok düşük değerlerle yapıldığını ileri sürerek tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, iddiaların yersiz bulunduğunu, satışlarını gerçek olduğunu, araçların iyi niyetle iktisap edildiklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre muvazaa isbat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davalı ve araçları satın alan şirketlerin dosyada mevcut ana sözleşmelerinden ortaklarının, borçlu şirket ortaklarının kardeşleri, eşleri ve reşit olmayan çocukları olduğu anlaşılmaktadır. Bu şirketlerin kuruluş tarihleri ve aralarındaki yakın akraba ilişkileri nedeniyle, borçlu şirketin ödeme güçlülüğü içine düştüğünü, mallarını kaçırdığını ortaklarının bildiklerinin kabulü gerekmektedir. O halde İcra İflas Kanunun 280/1-2 maddesi hükümleri gereğince yapılan tasarruflar batıldır. Kaldı ki hurda olduğu iddia edilmeyen araçların satış bedellerinin çok düşük olduğu, hiç bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık bir gerçektir. Bu durumda dahi yapılan satışlar İcra İflas Kanununun 278/2. maddesi hükmü uyarınca batıldır.
Bu itibarla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken uygulamada düşük değer gösterilen noterdeki emsal satışların esas alınması suretiyle dvanın reddi yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
|