 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1992/3577
K. 1992/3953
T. 14.9.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAT İRTİFAKLI PAYI SATIN ALANIN HALEFİYETİ
ÖZET Satışa konu kat irtifaklı pay, arsa sahibi tarafından, satıştan önce teslim alınıp davalı yüklenici ibra edilmiş ise, davacı durumundaki satın alanın halefiyeti söz konusu olamaz. Satın alan ancak arsa sahibine davasını yöneltebilir.
(818 s. BK. m. 362,109)
Taraflar arasındaki davanın, (Çanakkale Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek reddine dair verilen 11.7.1991 tarih ve 139-410 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahibi Lale arasında düzenlenen 26.9.1986 günlü tapu devri yapılması suretiyle geçerlilik kazanmış sözleşmeye dayanmıştır. Bu sözleşmede davacının satın aldığı 22 nolu dairenin arsa sahibine ait olacağı açıklanmıştır. Tapudaki akit tablosundan da dosyasındaki projesine uygun olarak inşa edilmekte olan kat irtifaklı payın satışının yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibinin bu bağımsız bölüm için halefi durumuna gelmiştir. O halde sözleşmedeki arsa sahibinin hakları davacıya geçmiş olduğundan davacı, yükleniciye karşı bu davayı açabilir.
Ne var ki, arsa sahibi dava dışı Lale davacıya satıştan önce, 1.10.1989 günlü teslim belgesi ile üç daireyi teslim aldığını kabul ettiğine göre, teslim alınan bu üç dairenin davacıya satılan daireyi de kapsayıp kapsamadığının araştırılması gerekir. Dava konusu daire davacıya satıştan önce, arsa sahibi tarafından teslim alınıp davalı yüklenici ibra edilmiş ise, artık halefiyete dayanılamaz ve davacı davasını ancak arsa sahibine yöneltebilir.
O halde, mahkemece davanın esasına girilerek, arsa sahibi tarafından, davalı yüklenici, satıştan önce dava konusu daire için ibra edilmemişse, eksik ve kusurlu işlerin uzman bilirkişi aracılığı ile saptanarak sonucuna göre dava hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözden kaçırılarak yazılı biçimde eksik inceleme ile davanın husumetten reddi doğru görülmemiştir.
S o n u ç Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 14.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|