 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1992/1272
K. 1992/1408
T. 19.3.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TİCARİ ÖRF VE ADET
ÖZET TTK.nun 1/2. maddesi gereğince hakkında ticari bir hüküm bulunmayan konularda hakimin ticari örf ve adete, bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar vermesi gerekir.
(6762 s. TTK. m. 1/2)
Taraflar arasındaki davanın, (Yerköy Sulh Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 13.11.1991 tarih ve 153-330 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1– Davalı savunmasında, davacının yaptığı eserin bedelinin ödendiğini ve bu konuda düzenlenen kapalı faturanın da bunu teyit ettiğini bildirmiş olmasına karşın mahkeme, davalının resmi mercii olduğu ödemelerini belgelendirmediği gerekçesiyle ödemeyi kabul etmemiştir. Oysa TTK.nun 1/2. maddesi gereğince hakkında ticari bir hüküm bulunmayan konularda hakimin ticari örf ve adete, bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar vermesi gerekir. Ticari işlerde iş sahibinin kestiği faturanın akide edilmesi, yani altının kapatılarak imzalanması o fatura bedelinin ödendiğine karine sayılır. Bu durumda faturanın düzenlendiği Yerköy İlçesi'nde kapalı faturanın bedelinin ödendiğini gösterdiği hakkında ticari bir örf ve uygulama varsa bedelinin ödendiği kabul edilmelidir. Bu nedenle mahkemece mahalli Ticaret ve Sanayi Odası'ndan bu konudaki uygulama sorulmadan eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru değildir.
2– Mahkemenin kabul şekline göre de, davalının temerrüdü oluşmadığı ve faturanın tebliği temerrüt ihtarı yerine geçmeyeceği halde gecikme faizinin dava tarihi yerine faturanın keşide edildiği tarihten başlatılması dahi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı belediye yararına BOZULMASINA, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|