 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1992/1034
K. 1992/1341
T. 17.3.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MAHCUZ MAL
İSTİHKAK DAVASI
YETKİ
ÖZET 3. kişinin açabileceği bu davalar malın bulunduğu yerde görülebileceği gibi, haczin, takibin yapıldığı yer tetkik merciinde de görülebilir.
(2004 s. İlK. m. 96)
(1086 s. HUMK. m. 512)
Taraflar arasındaki davanın, (Gaziantep İcra Tetkik Mercii Hakimliği)nce görülerek reddine dair verilen 31.5.1991 tarih ve 384-378 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün talimatı üzerine Adana İcra Müdürlüğü'nce 18.5.1991 tarihinde 01 401 plaka sayılı araç haczedilmiş, davacı Mustafa vekili tarafından Gaziantep İcra Tetkik Mercii'nde alacaklı Süleyman hasım gösterilerek mahcuz aracın borçluya değil müvekkiline aidiyetinden bahisle haczin kaldırılması istenilmiştir. Mercii hakimliğince davacının tavsifiyle bağlı kalınarak istek haczi yapan İcra Müdürlüğünün muamelesine karşı şikayet olarak nitelendirilmiş, İcra Müdürünün bağlı olduğu Tetkik Merciinin yetkili olduğundan bahisle evrak üzerinden istek reddedilmiş karar davacı yanca temyiz edilmiştir.
3. şahıs tarafından Tetkik Merciine başvurularak haczedilen "mal üzerinde mülkiyet hakkı iddia" edilmesi istihkak davasının varlığını gösterir (İlk. m. 96/ilk). Tarafın dayandığı hukuki sebeple bağlı olmaksızın maddi olaylara uygun hukuk kaidesini re'sen bulup uygulamakla yükümlü olan hakimdir (HUMK. m. 76). Bu sebeple başvuran kişinin isteğini "şikayet" olarak tavsif etmesi sonucu etkili değildir.
Öte yandan; istihkak davalarının görülmesinde hangi tetkik merciin yetkili olacağı hususunda İİK.da hüküm bulunmamaktadır. Ancak, HUMK.nun 512/ilk maddesi hükmünce 3. kişinin açabileceği bu davalar malın bulunduğu yerde görülebileceği gibi haczin–takibin yapıldığı yer tetkik merciinde de görülebilir. Uygulama bu doğrultuda olduğu gibi Yargıtay İçtihatları da takibin yapıldığı yer tetkik mercii ile malın bulunduğu yer tetkik merciinin yetkili olduğu şeklinde kararlılık kazanmış durumdadır.
O halde, mahcuzun değerine göre peşin nisbi harç tamamlattırılarak, taraf teşkil edilip, İlk.nun 97/11. maddesince yargılama yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken isabetsiz tavsifle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|