 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1991/531
K: 1991/1581
T: 28.3.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2004/m.277,282,283
Taraflar arasındaki davanın, Hayrabolu Asliye Hukuk Hakimliği`nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 12.7.1990 tarih ve 296- 257 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacılar; dava dışı borçludan alacaklı bulunduklarını, ancak borcu ödememek gayesiyle 156-184 ve 211 parseldeki taşınmazların borçlu tarafından davalıya satıldığını ileri sürerek tasarrufun iptalini istemişler, mahkemece dava kabul edilerek tapu kayıtlarının iptali cihetine gidilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- İcra ve İflas Kanunu`nun 277 ve müteakip maddelerine dayanılarak açılan iptal davalarının dinlenebilmesinin ön koşulu, borçlu hakkında verilmiş bulunan muvakkat yahut kati aciz vesikasıdır. Bu belge davadan önce alınabileceği gibi dava sırasında da ibraz edilerek davanın dinlenmesi sağlanabilir. Ancak, dosyada alacaklılar tarafından borçlu hakkında alınmış bir aciz vesikasına rastlanılmamıştır. Bu konuda eksik incelemeyle hüküm tesisi yanlıştır.
2- İcra ve İflas Kanunu`nun 282. maddesine göre, iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Yani, borçlunun davada hasım olarak gösterilmesi zorunludur. Bu bakımdan mahkemece borçlu davaya dahil olunarak savunması alınıp delilleri toplanarak ve değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili yapılmadan karar verilmesi de doğru değildir.
3- Sureti kabule göre de; İcra ve İflas Kanunu`nun 283. maddesi mucibince dava sabit olduğu takdirde, dava konusu mal taşınmaz ise davalı üçüncü şahsın üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan alacak ve fer`ileriyle o taşınmazın haciz ve satışının istenebileceği düşünülmeden mahkemece tapu kayıtlarının iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesi dahi yerinde görülmemiş, davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.3.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.