 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1991/1210
K: 1991/1303
T: 18.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ZORUNLU DAVA ARKADAŞLIĞI
- HARÇ
ÖZET: Davaya dahil edilen kişi, iptali istenen bononun ciro sureti ile hamilidir. Bu nedenle lehtar davalı ile ciranta arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Bu durumda ciranta hakkındaki dava Harçlar Kanununa göre harca tabidir.
(492 s. Harçlar K. m. 1)
Taraflar arasındaki davanın, (Manisa Asliye 1. Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 10.6.1988 tarih ve 193-211 sayılı hükmün temyizen tetkiki dahili davalı Abidin vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Davacı iş sahibi, borçlu olarak davalı müteahhit Dursun Ali'ye verdiği 20.1.1985 tanzim, 20.6.1985 vadeli 350.000 TL. kıymetli bononun bedelsizliğinden dolayı istemiştir. Dava devam ederken 23.8.1985 günlü dilekçe ile davalı gösterilen Abidin ı davaya dahil etmiş, fakat gerekli harçları yatırmamıştır. Davaya dahil edilen Abidin iptali istenen bononun ciro suretiyle hamilidir. Öyleyse lehtar davalı Durmuş Ali ile ciranta Abidin arasında mecburi dava arkadaşlığı yoktur. Bu sebeple arama Abidin'in davaya dahil edilmek suretiyle davalı olarak kabulü yanlıştır. Davacının arama Abidin hakkındaki davası Harçlar Yasasına göre harca tabidir. Davacı yanca yasal harcı verilmemiş olmasına göre davacının davalı Abidin hakkında açılmış bir davası yoktur. Bu sebeplerle Abidin hakkındaki istemin reddine karar verilecek yerde yazılı gerekçelerle kabulü yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.
2- Türk Ticaret Kanununun 690. maddesi aracılığı ile 599. maddesinde, davacı borçlunun davalı lehtar Dursun Ali ile kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan defileri hamil Abidin'e karşı ileri süremez. Meğerki hamil Abidin bonoyu ciro yoluyla iktisap ederken bile bile davacı borçlunun zararına hareket etmiş olsun hükmü yer almaktadır. Davacı iptali istenen bono hamili Abidin'in bilerek kendi zararına bu bonoyu iktisap ettiğini kanıtlamış değildir. Öyleyse kabul biçimi bakımından da Abidin hakkındaki davanın reddi gerekirken kabulü keza yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda 1. ve 2. bendlerde açıklanan nedenlerle dahili davalı Abidin yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden dahili davalı Abidin'e geri verilmesine, 18.3.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.