Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/94
K: 1990/1337
T: 23.03.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Davacılar; 1- Mehlet, 2-S.S.A...İşleri Küçük Sanayii Sitesi Yapı Koop. ile Davalılar; 1- Müflis S...Sosyal Toplu Konut İnşaat Mühendislik Tic. A.Ş., 2-T. Emlak Kredi Bankası Genel Müdürlüğü arasında çıkan davadan dolayı, (Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesi)nce verilen 5.12.1988 gün ve 1985/184-1988/878 sayılı hükmü onayan dairemizin 21.9.1989 gün ve 1989/754-3788 sayılı ilamı aleyhinde davalı banka vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : 1 - Davacılar, icra takibine konulan 8 adet toplam (200.000.000) liralık bonolardan dolayı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine dayanarak borçlu bulunmadıklarının tespitini istemişler, Ankara 5. İcra Tetkik Mercii Hakimliği'nde açılan 1983/1222 sayılı dava ise takip hukukuna yönelik itirazın kaldırılmasına ilişkin olduğundan derdest bir davanın bulunduğundan bahsedilemeyeceği için davalı banka vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir.
2 - Mahkemenin benimsediği gibi dosyada mevcut delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre dava konusu bonolardaki imzalardan birisi kooperatifin başkasını Mehmet'e ait olup diğer imzalar kooperatifin yetkili kişisine ait olmasa bile Türk Ticaret Kanununun 590. maddesi uyarınca davacı Mehmet, imzasından dolayı bizzat sorumlu olur ve aşağıdaki bendlerde açıklanacak olan hususların gerçekleşmesi halinde de davalı bankaya karşı ödeme yükümlüğü altına girer.
3 - Dava konusu senetlerdeki ikinci imzaların kooperatifi temsil ve ilzama yetkili olmayan kişilerce atıldığı ve bu nedenle davacı kooperatifin bulunmadığı sonucuna ulaşılmış ise de, selahiyeti olmadığı halde diğer bir şahıs namına akit yapıldığı takdirde akde icazet verildiği zaman akit tarafları bağlayıcı bir hal alır (Borçlar Kanunu m. 38). Bu durumda kooperafin dava konusu senetleri benimseyip benimsemediği, diğer bir deyişle akde icazet verip vermediği araştırılmalıdır. Bunun için kooperatif kayıtlarında yer alıp almadığı, senet düzelemesine icazet verilip verilmediği mahkemece araştırılmalı, böyle bir icazetin varlığı tespit edildiği takdirde bonoların kooperatifi bağladığı sonucuna varılmalıdır. Bu konudaki inceleme eksik kalmıştır.
4 - İcra ve İflas Kanununun 72. maddesin dayalı bir davada öncelikle keşidecinin senet lehtarına karşı borcu bulunup bulunmadığı araştırılır. Mahkemece de bu husus araştırılmış ve alınan bilirkişiler kurulu raporunda kooperatifin lehtarı davalı S... A.Ş.'ne bir borcunun bulunmadığı belirtilmiştir. Rapora yapılan itiraz üzerine Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nin 1985/16 sayılı davasında alınan bilirkişi raporu da incelenmiş, her iki davanın benzer bulunmadığı, olsa bile yine de davacı kooperatifin borçlu değil alacaklı bulunduğu ek raporda belirtilmiştir.
Ancak, mahkemece yapılan bu inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Zira davalı S....A.Ş.'nin iflası üzerine davacı kooperatifin alacaklı bulunduğundan bahisle alacağını yazdırmaya yönelik olduğu anlaşılan bu davada kooperatifin alacaklı olmayıp borçlu bulunduğu sonucuna varılarak davanın reddedildiği anlaşılmaktadır. Kooperatif ile davalı S...A.Ş. arasında inşaat sözleşmesinden başka bir ilişki bulunduğu ileri sürülmediğine ve dava konusu senetlerin de inşaat işi nedeniyle davalı S...A.Ş.'ye verildiği kuşkusuz olmasına nazaran 1985/16 sayılı davanın bu davayı etkileyeceğinde şüphe yoktur. O halde bahsedilen 2. Ticaret Mahkemesi'nin 1985/16 esas sayılı davasının sonucu beklenmek, sonuçlanmışsa dosyası celbedilerek ve o davada verilen karar alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirilerek ve tarafların defter ve kayıtları incelenerek kooperatifin alacaklı ya da borçlu bulunduğu hususu kesinlikle belirlenmelidir. Mahkemece bu konuda yapılan inceleme dahi eksik olup hüküm tesisine elverişli bulunmaktadır.
5 - Dava konusu 8 adet bonada davalı banka hamil durumundadır. Türk Ticaret Kanununun 602/2. maddesi uyarınca "Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro protestosunun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden önce yapılmış sayılır." Söz konusu senetlerin ciro imzalarında tarih bulunmadığına göre kural, cironun vadeden önce yapıldığıdır. Mahkemece ciroların vadeden sonra yapıldığı bu nedenle Türk Ticaret Kanununun 601/1. maddesi uyarınca alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu sonucuna varılmıştır. Oysa mahkemenin cironun vadeden sonra yapıldığına ilişkin olarak dayandığı Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1986/137 esas sayılı ve davadan sonra yaptırılan Ankara 1. Sulh Hukuk Hakimliği'nin 1984/407 sayılı tespit dosyalarında alınan bilirkişi raporları davacıların delil listelerinde yer almadığı gibi davalı banka vekilinin tevsii iddiasıyla karşılanmıştır. Bu durumda mahkemenin bu delillere dayanması söz konusu olamaz. Biran için bu belgelere itibar edilse bile, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında davalı bankanın kayıtları da incelenmiş ve kayıtlarda bir takım düzeltmeler varsa da bu hususun bankanın iç münasebetlerini ilgilendirdiğini, bankanın yetkili hamil durumunu ortadan kaldırmadığı sonucuna ulaşılmıştır. senet hamilinin iyiniyetli olup olmadığı bakımından şahit ifadelerine göre sonuca varılması mümkün isede cironun vadeden sonra yapıldığının ispatı ancak yazılı bir delille kanıtlanabilir. Banka kayıtları ise cironun vadeden sonra yapıldığını açık bir biçimde göstermemektedir. Diğer yandan davalı banka, senetleri, kredi açtığı davalı S...A.Ş.'den rehin cirosuyla almış olup bankanın senetleri tahsil ya da protesto ettirme mükellefiyeti de bulunmamaktadır. Bu nedenle senetlerin ihbarlarının ve protestolarının yapılmamış olması dahi kötüniyeti göstermez. Zira banka rehin cirosu nedeniyle kendi lehtarı olan S..A.Ş.'ne senetlerden dolayı takibe geçemiyecektir. Keşideciye müracaat için ise protestoya esasen lüzum bulunmamaktadır. Böylece bankanın kötüniyetli hamil olduğundan sözedilemez.
Bu durumda senetlerin cirolarının vadeden sonra yapıldığına ilişkin mahkeme görüşüne katılmak mümkün değildir.
Sonuç olarak; yukarıda da belirtildiği üzere öncelikle kooperatifçe senetlerin benimsendiği, icazet verilip verilmediği belirlenerek senetlerden dolayı kooperatifin sorumluluğu tespit edilmelidir. Şüphesiz senetleride benimseme durumu varsa sonucuna kooperatif katlanacak aksi takdirde Türk Ticaret Kanununun 590. maddesi uyarınca senetlerden imza sahibi davacı Mehmet yükümlü olacaktır. Davacı kooperatif ile S...A.Ş. arasındaki alacak borç ilişkisine dair belirleme eksik incelemeye dayalıdır (ciro sonra kabul edilse bile sonuca etkilidir) ve bankaya yapılan ciro da vadeden önce kabul edilmelidir.
Bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından davalı banka vekilinin karar düzeltme taleplerinin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarda bir nolu bendde yazılı nedenlerle davalı banka vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddine, iki, üç, dört, beş nolu bendelerde açıklanan sebeplerle Dairemizin 21.9.1989 gün ve 1989/754-3788 sayılı onama kararının kaldırılarak 5.12.1988 gün ve 1984/184 E. ve 1988/878 sayılı mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde tashihi karar talebinde bulunan davalı bankaya geri verilmesine, 23.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini