 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/5555
K: 1991/1797
T: 08.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın ... İcra Tetkik Mercii Hakimlinği'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 23.10.1990 tarih ve 301-325 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı şirket vekili, ... İcra Müdürlüğünün 1989/1519 ve 1989/1609 esas sayılı takipler nedeniyle haciz edilen çekme makinası poşet kesme makinasının borçlu O.S.'ye ait olmayıp, müvekkili şirkete ait bulunduğunu, borçlunun bunları kasıtlı olarak kendisine aitmiş gibi göstererek haciz ettirdiğini belirterek istihkak davasının kabulünü istemiştir.
Mercii, malların borçlu elinde haciz edildiğini, İİK. 97/a maddesi gereğince, borçlunun mahcuzların maliki sayıldığını, davacının bunun aksini yeterli delille kanıtlamadığından davanın reddine karar vermiştir.
Salihli İcra Müdürlüğünün 1989/328 ve 330 sayılı talimat dosyalarındaki haciz zabıtalarına göre, haciz yapılan adres Belediye Caddesi 318 nolu yerdir. Bu adres takip dosyalarına verilen istihkak iddiasını içeren dilekçelerde, davacı şirketin adresi olarak göstermiştir.
Takip dosyalarında ise borçlunun adresi Büyük Zafer Mahallesi İrfan Sok. No 1... olarak gözükmektedir. Dosyada bulunan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi fotokopisinde şirketin adresi olup olmadığının Ticaret Sicilinden ve Ticaret odasından sorulması, haciz sırasında borçlunun bulunmayıp kardeşinin beyanına göre işlem yapılmasına göre, haciz edilen malların borçlu elinde haciz edilip edilmediğinin saptanması gerekir.
Davacı şirket temsilcisinin ibraz ettiği 21.11.1988 ve 29.12.1988 tarihli faturada, anasözleşmeye göre, davacı şirketin kurucu ortakları olduğu anlaşılan kişiler adına kesilmiştir. Dinlenen davacı tanıkları da haciz konusu malların şirkete ait olduğunu ve onun tarafından satın alındığını bildirmişlerdir.
Ayrıca ortağın borcundan dolayı dahi, şirket malı haciz edilemez. Ancak TTK. 145. maddesi gereği ortağa düşen kar payı ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payı haciz edilebilir. Limited Şirketlerde TTK. 522 maddesi gereği yukarıdakilere ilave olarak ortağın şirketteki payı haciz edilebilir.
Bu durumda mercii kararın gerekçesi isabetli ve araştırması yeterli görülmediğinden eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden mercii kararının BOZULMASINA, duruşmada kendisini vekille temsil ettiren davacı vekili için takdir edilen 100.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 8.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.