 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/5541
K: 1991/383
T: 04.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
127
DAVA : Taraflar arasındaki Şişli 2. Sulh Hukuk Hakimliğince görülerek reddine dair verilen (...) hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından (...) istenmiş (...) olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı ile davalı yönetici arasında apartmanın çatı ve yağmur derelerinin onarımı konusunda yapılan sözleşmeye göre, işin ifa edildiğinden bedeli olan 1.600.000 TL. ile işlemiş faizi 488.000 TL. olmak üzere toplam 2.088.000 TL.nin tahsili için yapılan icra takibinin itiraz edilmekle durdurulduğundan itirazın iptali isteği ile apartman yöneticisi davalı aleyhine açılan davanın, kat maliklerini temsilen yöneticinin husumete ehliyeti bulunmadığından, reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Nadir Apartmanı yöneticisi Sabahattin E. ile davacı arasında, apartmanın çatı ve derelerinin onarımı hususunda akdedilen sözleşme ile işin 1.60.000 lira götürü bedelle yapılmasının kararlaştırıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itiraz ve davaya verilen cevapta işin noksan ve ayıplı yapıldığı savunulmuştur.
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun, yöneticinin görevleri ve genel yönetim işlerinin görülmesi ile ilgili 35. maddesi b bendi, yöneticinin anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakım ve onarımı için gereken tedbirleri alacağı ve aynı maddenin e bendin de anagayrimenkulün yöntemi ile ilgili borçlarını ödemesi yükümlülüğü öngörülmüştür. Yönetim işlerini ve yöneticinin görevlerini açıklayan bu maddedeki bakım ve onarım için gereken tedbirler deyimi, maddenin amacına uygun yorumlandığında onarım ve bakım işlerinin yapılması veya yaptırılmasını da içermektedir. Nitekim, aynı yasanın 38. maddesinde, yöneticinin kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu olacağı, keza 40. maddesinde ise kaide olarak vekilinin haklarına sahip olduğu belirtilmiştir.
Görülüyor ki yasa, yöneticiyi genel yönetim işleri içinde bulunan anagayrimenkulün korunması, yönetimi, onarım ve bakımı ile yükümlü ve bundan doğan borçları ödemeye kat maliklerini temsilen yetkili kılmıştır. Bu durumda anayapı ile ilgili çatı ve derenin bakım ve onarımı için kat malikleri kurulunu temsile ve iş bedelini ödemeye yetkili yöineticinin bundan doğacak uyuşmazlıkta husumete ehliyetinin varlığını kabul etmek zorunludur. Esasen davalı yöneticiye, davacı yüklenici ile yaptığı akdin tarafı olarak davada husumet tevcih edilmesinde de bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Buna göre, istisna akdinden kaynaklanan davada talep edilen alacak miktarı da gözetilerek sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığı nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, (...) 4.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.