 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/5347
K: 1990/5455
T: 12.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın, (Bursa 4. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek reddine dair verilen 12.2.1990 tarih ve 446-49 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyizidilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar ile davalı arasında resmi şekilde akdedilen 7.1.1986 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalının sözleşme dışı yaptığı iki bodrum kat ile kazanılan bağımsız bölümleri haricen sattığı ve arsa sahipleri olarak payları oranında haklarının verilmediğinden bahisle 20.250.000 TL.nın tahsili için açılan davanın yapılan yargılaması sonunda reddine dair verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1) Davacılar ile dava dışı diğer hissedara ait arsa üzerinde davalı yüklenicinin, zemin ve üzerinde dört kat olark yapacağı inşaattan iki katının arsa sahiplerine ve diğer arsa sahiplerine kalan bağımsız bölümlerin de müteahhide ait olacağı kararlaştırılmış ve sözleşmenin 5. maddesinde ise, "inşaatın zemin hariç dört kattan fazla yapıldığı takdirde, arsa sahibi yapılacak olan kısımlardan gayrimenkuldeki hissesi nisbetinde hak sahibi olacaktır" hükmü yer almıştır.
Arsa sahiplerince verilen geniş yetkili vekaletnameye dayanarak yüklenici tarafından zemin altındaki iki bodrum katı da ihtiva eder şeklide çizdirilen ve 27.5.1987 tarihinde onaylanan projeye göre yapılan inşaattaki sözleşme dışı kazanılan iki bodrum katın müteahhitçe haricen üçüncü kişilere satıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin öncelikle lafzına ve amacına uygun olarak yorumlanması BK.nun 18/1. maddesi hükmüdür. Sözleşme anında projesi henüz çizilmemiş olan inşaatın bir zemin ve dört normal kat halinde yapılması düşünülerek bağımsız bölümlerin sözleşmedeki gibi paylaşımları kararlaştırılmıştır. Sözleşmeminin 5. maddesindeki hükmün yalnız zemin üstündeki kat artışında uygulanacağı ve zemin altında kazanılacak bodrum katlarını kapsamayacağı şekilde yorumlamak, tarafların gerçek amaçlarına aykırı düşer. Esasen sözleşme dışı kazanılan fazla dairelerde müteahhit ve arsa sahiplerinin aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşmedeki paylaşım oranında birlikte hak sahibi bulunduklarının kabulü uygulamada yerleşmiş bir ilke olup, arsa sahiplerinin bu hakkından açıkça feragatı içeren bir kabulü olmadıkça, sözleşme dışı kazanılan fazlaya ilişkin bağımsız bölümlerden HUMK.nun 74. maddesi de gözetilerek davacılara sözleşmedeki paylamış oranında hak verilmesi gerekmektedir.
2) Taraflar arasnıdaki uyuşmazlık sözleşmenin yorumundan kaynaklanmakta olup, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi gereken bir konudur. HUMK.nun 275. maddesi hükmünce bu gibi durumlarda bilirkişi dinlenemez. Oysa, mahkemece uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi dinlenmek suretiyle davanın bilirkişiye çözümletilmesi yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, istekleri halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacılara geri verilmesine, 12.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.