 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/5166
K: 1991/2133
T: 29.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Elazığ Asliye 3. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davalı yüklenici ile 7.11.1986 gününde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 20 ayda bitirilip 7.7.1988'de davacı arsa sahibine teslimi gereken 3 dairenin 9.4.1990 gününde yapılan tesbite göre inşaatına devam edildiği, ihtara rağmen bitirilip teslim edilmediği ileri sürülerek sözleşme gereğince teslimi gereken tarihten dava tarihine değin geçen süre için ayda 150.000 liradan 3.300.000 lira kira parasının ihtar ve delil tesbiti giderleriyle birlikte toplam 3.814.353 liranın 7.7.1988'den itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili dava edilmiş davalı taraf cevap vermemiş, tanınan süreye rağmen delillerini göstermemiş mahkemece yapılan delil tespitine ve sözleşme hükümlerine dayanarak davalının kabulüne karar verilmiş, bu karar vekilince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat yapımına dair karma sözleşmeden doğmuştur. Davacı yanın gösterdiği delillerle ispat edebildiği kadarına hükmetmek gerekir. Hukuk Usulü Muhakemeleri kanunun 76. maddesi hükmünce önüne gelen davada uygun hukuk kaidesini re'sen bulup uygulamakla yükümlü hakimin, isabettirebilmesi maddi olguları sağlıklı tesbitinde bağlıdır. Buna göre,
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalı tarafından arsa payına karşılık 2 daire verileceği, 3. bir dairenin de arsa sahibine satılacağı vaadi tek başına davacıya karşı yapılmamıştır. Sözleşmede davacı yanında arsada paydaş olarak Mehmet K. adlı kişi de yer aldığına göre kararlaştırılan kira tazminatının ancak 1/2'sinin davacı Semahattin tarafından istenebileceğinin gözetilmemesi,
3 - Sözleşmenin 3. maddesi hükmü uyarınca inşaata tanınan 20 aylık sürenin sözleşme tarihinden değil, davacı ve müştereğine ait "evlerin boşaltılıp teslim edilmesinden sonra" başlayacağı belirtildiğine göre, bu hususta davacı delilleri toplanarak inşaatın bitim süresinin mahkemece tesbid edilmemesi sözleşmenin yapıldığı tarihin inşaat süresine başlangıç alınmış olması,
4 - Davacı ve paydaşına satışı vaadedilen 3. dairenin teslim tarihi olarak 30.11.1988 tarihi gösterildiği halde bunun için dahi teslim tarihinin 7.7.1988 olarak alınması, teslim tarihinden 1.3.1990 olan ihtar tarihine değin işin çabuklaştırılması için davacının ne gibi çabası olduğu sorulup araştırılmadan bu hususta eylemsiz kalarak zararın ağırlaştırılmasına yol açmış ise BK.nun 98. maddesinin 2. fıkrası aracılığıyla aynı yasanın 44/ilk maddesinin uygulanmasının düşünülmemesi
5 - Kabule göre de;
a) Muaccel bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarıyle direngen hale düşeceği (BK.m. 101) faizin de bu tarihten işlemeye başlayacağı gözetilmeden ihtar ve tesbit giderleri de dahil edilerek faize 7.7.1988 tarihinden itibaren hükmedilmesi
b) Delillerin tesbitine ilişkin giderler yargılama giderlerinden olup bunların müddeabihe ilave edilemeyeceği (İç.Bir. G.K. 22.3.1976 gün, E. 1, K. 1 sayılı K.) düşünülmeden talep gibi karar verilerek, buna dahi vekalet ücreti takdir edilmesi,
Suretiyle usul ve yasaya aykırı karar verilmiş olması hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine 2,3,4 ve 5. bendlerde yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA 29.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.