 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/4414
K: 1991/1733
T: 04.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Bakırköy Asliye 5. Hukuk Hakimliği'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 3.11.1987 tarihli sözleşmeyle, davalıya asansör kalıbı yapımını yükümlendiğini, 1. kalıp bedeli olan 4.000.000 liraya mahsuben, davalının 3.000.000 lira ödeme yaptığını, karşılığında da, 300.000 liralık teminat senedi aldığını, davalının daha sonra diğer kalıpların yapılmasından vazgeçmesi nedeniyle, 1. kalıp tamamlanarak 1.1.1988 tarihinde davalıya teslim edildiğini, davalının kalan 1.000.000 lirayı ödemediği gibi teminat senedini de takibe koyduğunu belirterek, takibin haksız olduğunu, borçlu bulunmadıklarının tesbiti ve % 40 tazminata hükmedilmesini istemiş, daha sonra davasını istirdat davasına dönüştürmüştür.
Davalı vekili, davacının asansör kalıbını teslim etmediğini, müvekkilinin bu kalıbı başka firmaya daha yüksek bir fiyatla yaptırmak zorunda kaldığını, bu nedenle teminat senedini takibe koymakla haklı olduklarını, davanın reddiyle % 15 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının süresinde kalıbı davalıya teslim ettiği, hataların düzeltilmesi için davacıya iade edilmesi gerekirken, başka firmaya düzelttirildiği ve kullanıldığı, böylece sözleşmeye aykırı davrananın davalı olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından davalıya verilen 3.000.000 liralık senedin, teminat senedi olduğunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Asansör kalıbının davalı tarafa ayıplı olarak teslim edildiği davacı tanıkları; bu kalıpların işe yaramaz derecede ayıplı olması nedeniyle davacıya iade edildiği de, davalı tanıklarının beyanından anlamıştır.
Borçlar Yasası'nın 360. maddesi gereği yüklenici tarafından yapılan şey, iş sahibinin kullanamayacağı ve nisfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu olursa, iş sahibi o şeyi kabulden imtina edebilir. Somut olayda iş sahibi, yapılan kalıbı işe yaramaz derecede ayıplı olması nedeniyle, davacıya iade etmiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 4.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.