 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/3929
K: 1990/5581
T: 18.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Eskişehir Asliye 3. Hukuk Hakimliği'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen (...) hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı kooperatif vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 3.8.1984 günlü sözleşme ile davalının 116.300.000 lira götürü bedel ile 400 gün süre içinde inşaatların yapımını üstlendiğini, işin % 50 si bile henüz tamamlanmadan, fazla miktarda para istediğini verilmemesi üzerine sözleşmenin feshi ve alacak davası açtığını, o dava sırasında kooperatifin sadece akaryakıt, demir ve çimento fiyat farklarından borcu bulunduğunun, hesaplandığında ödeneceğinin bildirildiğini, işin sonradan başka bir firmaya tamamlattırıldığını belirterek, iki ihale arasında doğan 46.450.000 lira ile işin uzaması nedeniyle 11 aylık gecikme karşılığı 16.720.000 liranın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği için sözleşmenin feshi ve alacak davası açtıklarını, davacının hiçbir ön koşul ileri sürmeden mahkeme kararında önce feshi kabullendiğini, mahkemenin de, müvekkilinin haklılığını kabul ederek tahsil kararı verdiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre, iki ihale arasındaki fark olan, 46.450.000 lira ile 7.125.000 lira gecikme tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı yüklenicinin, Eskişehir Asliye 3. Hukuk Mahkemesi'nde açtığı 1986/565 E. sayılı, sözleşmenin feshi ve alacak davasının yargılama aşamasında, davacı kooperatif vekili, 6.10.1986 günlü dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı istek ve kabulle fesholunduğu, inşaatın boşaltıldığı açıklanmıştır. Ayrıca, kooperatif vekili, 22.8.1986 günlü ihtarnamede, fesih isteğinin kabul edildiğini, aralarındaki borç alacak ilişkisi nedeniyle ilerde ortaya çıkabilecek istem ve dava haklarını saklı tuttuklarını sözleşmenin zaten fiilen sona ermiş bulunduğundan aralarında sadece alacak problemi kaldığını, bu hususların da devam eden davalar neticesinde sonuçlanacağını belirtmiştir.
Söz konusu dava sonucunda, işin tasfiyesine ilişkin bilirkişi raporuna göre yüklenicinin 17.899.657 lira alacağının tahsiline sözleşmenin tarafların beyan ve kabullerine göre feshedilmiş sayılmasına karar verilmiş ve Yargıtay'dan geçmek suretiyle kesinleşmiştir.
Görüldüğü üzere, tarafların karşılıklı iradeleri sözleşmenin feshi ve tasfiyesi yönünde birleşmiş, tasfiye sonucunda da alacak ve borç ilişkisi sona ermiştir. Bu durumda davacı kooperatifin iki ihale arasındaki fark ile gecikme tazminatı istemesinin yasal dayanağı yoktur.
O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahsil kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (...) 18.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.