 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/300
K: 1990/3422
T: 18.09.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın, (Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen, 9.11.1989 tarih ve 61-800 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin inşaatı yapıp davalıya teslim ettiğini, ancak davalı arsa sahibinin isteği üzerine kendisine ait dairelerde yapılan ekstra işler bedelinin ödenmediğini, KDV. dahil 599.080 TL. olan bu alacağın takip tarihine kadar ilk faizi ile birlikte 958.510 TL. için yapılan icra takibine itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin davamına % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, duruşma sırasında davacı karşı davalı vekili taleplerini alacak davasına hasrettiklerini bildirmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacının bir kısım isteklerinin kabul ettiklerini, kabul dışındaki haksız taleplerin reddi ile % 40 kötüniyet tazminatının tahsiline, sözleşmeye göre inşaat 5 ay geç teslim edildiğinden 750.000 TL. gecikme cezasının karşı dava olarak davacıdan tahsiline talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre 384.927 TL. davacı alacağından 117.500 TL. davalı alacağının mahsubundan sonra 267.427 TL.nın davalıdan tahsiline fazla isteğin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları rededilmelidir.
2 - Taraflar arasındaki uyuşmazlık inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacının alacak davasına karşılık davalı da kötüniyet tazminatı ve inşaatın geç tesliminden dolayı cezai şart olarak toplam 750.000 TL.nin tahsili için karşı dava açmıştır. Esas dava ile karşılık dava müstakil davalardır. Tarafların takas ve mahsup talepleri de bulunmadığına göre dava ve karşılık davanın ayrı ayrı karara bağlanması gerekirdi. Oysa mahkeme, tarafların alacaklarını tesbit edip masup yaptıktan sonra karar vermiştir. Bu suretle yargılama giderlerine tarafların haklılık oranlarına göre ayrı ayrı hesaplanıp hükmedilmesi gerekirken mahsup yapılması uslu ve yasaya aykırı olup kararın taraflar yararına bozulması icap eder.
3 - Davacı, 9.11.1989 günlü ıslah dilekçesinde tahakkuk edecek alacağına faiz de talep etmiştir. Davalı taraf bu faiz isteğine karşı çıkmamıştır. Bu durumda davacı alacağına, dava tarihinden itibaren fazie hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.
4 - Taraflar arasındaki 8.2.1984 tarihli eser sözleşmesinde, iş sahibi olarak davalı-karşı davacı ile birlikte üç kişi vardır. Davalı-karşı davacı kendi adına bu davayı açmıştır. Sözleşmenin "inşaat süresi" bölümünde 24 aylık teslim süresi sonundaki gecikme için her ay, aylık 150.000 TL.kira tazminatı ödeneceği karalaştırılmıştır. Tapu kaydı mahkemece celbedilmediğinden davalının hisse miktarı tesbit edilememiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacının aylık 150.000 TL. kira tazminatından ne miktar alacağı olduğu saptanamamıştır. Buna rağmen mahkemece davalı-karşı davacı hissesini aylık 25.000 TL. üzerinden hesaplayarak 117.500 TL. kira alacağına hükmetmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
5 - Davalı-karşılık davacı, karşı davasında faiz talep etmesine karşın mahkemece davalı lehine faize de hükmedilmemesi kabul biçimi yönünden de hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2, 3 ve 4 nolu bendlerde gösterilen nedenlerle davacı-karşı davalı yararına 2 ve 5. bendlerde gösterilen sebeplerle de davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 1. bendde açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temiyz eden taraflara geri verilmesine, 18.9.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.