 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1990/2264
K: 1990/2367
T: 22.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 6. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen, hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı Süleyman T. taraflarından istenmiş, olmakla, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1) Davacı Bakanlık vekili dava dilekçesinde pasaport ve yol gideri olarak davalı Serdar'a 173.850 lira ödeme yapıldığını bildirdiği halde alınan bilirkişi yapılmadığı gibi hüküm de kurulmamıştır.
Oysa davacı vekili rapordan sonra bu kalemle ilgili belgelerini dosyaya ibraz etmiş olduğuna ve bu harcamaların davalı işin yapılan masraflar cümlesinden bulunmasına göre ibraz olunan belgeler dikkate alınarak tutarının davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2) Davalı kefil Süleyman'ın temyizine gelince; bu kişi yüklenme senedinde borçlu olarak gözüken davalı Serdar'a kefil olmuştur. 12. Ekim 1984 tarihli kefaletnamede Süleyman'ın tahakkuk ettirilecek meblağın (349.200) lirasından sorumlu olacağı açıkça belirtilmiştir. Bu durumda kefilin borç limiti (349.200) lira ile sınırlı olarak işlemiş faizin bir yıllığından ve işleyecek faizden sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu şekilde limiti aşacak biçimde ve Borçlar Kanunun 490. maddesi hilafına faizden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
Diğer yandan davada davalı Serdar'ın görevden çekilmiş sayılmasına dair kararın iptali için idari yargı yerinde dava açıldığı savunulmuştur. Nitekim mahkeme kararında sonra Danıştay 5. Dairesinin 1988/2860 E. ve 1989/399 sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmektedir. Böyle bir durumda idari işlem geçerliliğini yitireceğinden açılan bu davanın da konusu kalmamış olacaktır. Zira dava yüklenicinin görevden çekilmesi nedenine dayanılarak açılmıştır. O halde mahkemece bu husus üzerinde de durularak davalı Süleyman'ın sorumluluğu incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda eksik incelemeyle sonuca gidilmesi dahi doğru görülmemiş, davalı Süleyman'ın temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 no.lu bentte yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına ve 2 no.lu bentte açıklanan sebeplerle de davalı Süleyman T. yararına BOZULMASINA, 22.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.