 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1990/1370
K:1990/3388
T:17.09.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* SATIŞ VAADİ
* HACİZ ŞERHİNİN KALDIRILMASI (GÖREV)
ÖZET:6183 sayılı Yasanın 68. maddesinde; "istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi selahiyetlidir" denmek suretiyle yetkili mahkeme tayin edilmiştir. Anılan Kanun, özel kanun olup bu yasa hükmünün uygulanması gerekir. Yetki itirazı hakkında bir karar verilmeden esas hakkında karar kurulması da yasaya aykırıdır.
(6183 s. AAK. m. 68)
Taraflar arasındaki davanın, (Bakırköy Asliye 6. Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 25.1.1990 tarih ve 190-9 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı üçüncü kişi, kat irtifakına göre maliki bulunduğu meskenini 27.11.1985 günlü satış vaadi sözleşmesi ile Necati'ye sattığını ve satış vaadinin de tapuya şefi verildiğini ve bu şerhe dayanarak Necati'nin vergi borcundan dolayı Fatih Vergi Dairesi'nce gayrimenkulün tapusu üzerine haciz konulduğundan ve ancak taşınmaz satış vaadi bedelinin ödenmemesi nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürülerek, Fatih Vergi Dairesi'nce konulan haciz şerhinin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı Hazine vekili, yetkili mahkemenin haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6183 sayılı Kanuna göre konulan haciz şerhinin kaldırılmasına ilişkin istihkak davasıdır.
6183 sayılı Yasanın 68. maddesinde aynen; "istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi selahiyetlidir" demek suretiyle, yetkili mahkemeyi tayin etmiştir. Anılan Kanun, özel kanun olup bu yasa hükmünün uygulanması gerekir. Öte yandan, yetki itirazı hakkında bir karar verilmeden işin esası hakkında karar kurulması yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlere göre davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma gerekçesine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 17.9.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.