 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/4471
K: 1990/690
T: 20.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın ... Ticaret Mahkemesi'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 19.12.1988 tarih ve 305-804 sayılı hükmün temyizen tetkiki istenmekle gereği düşünüldü:
KARAR : Davada 5.5.1986 tarihli eser sözleşmesine dayalı olarak alacak ve yine bu iş nedeniyle A.K.'ya verilen 6.5.1986 tanzim tarihli bononun iptali istenilmiştir. Bu kısa açıklamadan sonra:
1 - Bahsi geçen sözleşmede davalı A.K. ve İ.K. taraf oldukları gibi 5.000.000 liralık senette dahi davalı A.K. lehtar sıfatiyle yer almış olup, senedin de iptali istenildiğine göre A.K. hakkındaki davanın husumet düşmediği gerekçesiyle reddedilmesi yanlıştır.
2 - Davacı müteahhit sözleşme dışı iş yaptığını ileri sürdüğünden bu konuda taraflar isticvap olunup yapılan işler mahallinde görülüp şahitleride dinlenerek sözleşme dışı fazla iş yapılıp yapılmadığı belirlenmeli yapılmışsa yapıldıkları tarihteki rayiç bedelleri üzerinden bilirkişiye hesaplattırılarak davacının alacağı tespit olunmalıdır. Mahkemenin bu konuda eksik tahkikatla karar vermesi dahi yerinde görülmemiştir.
3 - Dava dilekçesinde TTK. nun 1461. maddesi uyarınca iskonto haddi üzerinden faiz talep edilmiş ve başlangıç olarak da ihtarnamenin tebliğ tarihi gösterilmiştir. Buna karşın mahkemece dava tarihinden başlanarak % 30 faize hükmedilmiştir. İnşaatla ilgi her türlü iş TTK.nun 12/3. maddesi uyarınca ticari olup bu durumda TTK.nun 1461/2. maddesi doğrultusunda temerrüt faizinin mahalli banka iskonto oranında verilmesi gerekir. (Y.HGK. 17.12.1986 gün 85/11-383 E. 86/1099 s.K.)
Bunun dışında davacı 14.10.1986 tarihli ihtarnameyle davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne göre bu ihtarın tebliğ tarihi araştırılıp 3 günlük ödeme süresi de eklendikten sonra bulunacak tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken mahkemece faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesi de doğru görülmemiş davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
4 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı karşı davacı İ.K. vekilinin 5 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
5 - Davalı, karşı davacı İ.K. vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinde işin bedeli götürü olarak tespit olunmuştur. Bu durumda davacının alacağı belirlenirken davacının işten el çektiği tarihteki inşaatın durumu itibarıyle yapılan işin tüm işe oranının ne olduğu belirlenmeli ve bulunacak oran götürü bedele uygulanarak yapılan işin miktarı saptanmalı bundan iş sahibinin yaptığı ödeme miktarları düşürüldükten sonra kalan miktarın davalıdan tahsiline karar verilmelidir. Mahkemece bu hesaplama biçiminden farklı olarak alacağın tayini doğru görülmemiş, vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı karşı davacı İ.K. yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1,2 ve 3 nolu bendlerde yazılı nedenlerle hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA,
4 Nolu bendde yazılı sebeplerle davalı-karşı davacı İ.K. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
5 Nolu bendde açıklandığı üzere hükmün davalı-karşı davacı İ.K.yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 20.2.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.