 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/4223
K: 1990/81
T: 23.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Mahalli Asliye 3. Hukuk Hakimliği'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 3.5.1989 tarih ve 153-479 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı alacaklının 8.7.1987 tanzim tarihli senede dayanılarak yapılan icra takibinde haczedilerek malı bulunmayan ve hakkında geçici aciz belgesi düzenlenen borçlunun takip öncesinde kızı diğer davalıya satmış olduğu taşınmazdan alacağının tahsiline imkan verilmek üzere yapılan satış işleminin ve tapunun iptali isteği İİK.nun 277. ve müteakip maddelerinde yer alan tasarrufun iptali davasıdır. Aynı yasanın 278. maddesinde açıklandığı üzere, mutad hediyeler müstesna, yapılan bağış ve ivazsız tasarrufların geçersiz sayılabilmesi için, haciz veya aciz yahut iflas tarihinden geriye doğru ve borcun doğum tarihi ile sınırlı olmak kaydiyle iki yıllık süre içinde yapılmış olması gerekir. Nitekim alacaklının, borçlu ile akdi ilişkiye girerken o tarihteki mal varlığını ve ödeme kabiliyetini incelemiş olduğununun kabulü gerekir. Bu durumda alacaklının borçlandırıcı işlem tarihinden daha önceye giderek, borçlunun mevcudunu eksilttiği iddiasında bulunması haklı ve yasal görülemez.
2 - İptal davaları ayni nitelikte dava olmayıp, borçlu tarafından yapılan tasarrufun alacaklıya karşı batıl olduğunun tesbitine ilişkindir. Bu nedenle tasarrufa konu edilen malın mülkiyetini değiştirici nitelikte bir hüküm kurulamaz. Diğer bir ifade ile iptal davası sonucu davaya konu edilen malın mülkiyetine ait sicil kaydının iptali ve borçlu adına tesciline dair verilecek karar İİK. 283. maddesi hükmüne aykırılık teşkil eder. Mahkemece davadaki taşınmaz hakkında borçlu tarafından yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, tapunun iptali ve borçlu adına tesciline hüküm kurulması kabul şekli yönünden yanlıştır.
SONUÇ : Yukarıda iki bend halinde açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 24.800 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,istekleri halinde ödedikleri temyiz peşin harçlarının temyiz eden davalılara geri verilmesine, 23.1.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.