 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/3902
K: 1990/1349
T: 26.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesince görülerek reddine dair verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
Taraflar arasında akdedilen 26.3.1987 tarihli sözleşme ile "tam otomatik oluklu mukavva baskı makinası ile kanal açma ve çizgi makinası imalatını üstlenen" davalının imalat ve işçilik hatalarına karşı 12 aylık garanti süresi tanındığı ve makinaların teslimini müteakip üretim aşamasında çıkan ayıbın davalıya duyurulduğu, talimatı üzerine gönderildiği Türkoğlu firmasınca onarımı yapılmış ise de, onarım gideri ve nakliye ücretinin davalı tarafından ödenmediğinden davacının ödeme zorunda kaldığı iddiası ile bu giderlerin ve ayıbın giderilmesi için geçen sürede çalışamamaktan doğan kazanç kaybının tahsiline dair açılan davaya karşı davalı, makinaların tesliminde muayene ve derhal ihbar görevinin davacı tarafından yerine getirilmediğini, makinalardaki arızanın imalat hatası olmayıp kullanım ve bakımdan kaynaklandığını savunmuş ve yapılan yargılama sonunda, marimaların teslim sırasında ayıplı olduğu hususu davacı tarafından muayene ve tesbit ettirilmediğinden bahisle dava reddedilmiştir.
Genel olarak ve aksi kararlaştırılmış olmadıkça imal ve teslem edilen malın, Borçlar Kanununun 359/1. maddesine göre, iş sahibi tarafından işlerin mutad cereyanına göre imkan bulur bulmaz muayene ve varsa kusurunun müteahhide ihbarı zorunludur. Bu hükümle müteahhidin sorumluluk süresi sınırlanmış olmaktadır.
Oysa, taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalı müteahhit, imalat ve işçilik ayıplarına karşı iş sahibine 12 aylık garanti süresi tanımıştır. Bu şekilde iş sahibi yararına verilen garanti ile müteahhidin yararına olan yasa hükmünden vazgeçip işsahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğünü kaldırarak çıkan ayıbın garanti süresi içinde kendisinden talep edilmesi hakkı tanındığını kabul etmek gerekir. Bu nedenle eserin teslimi sırasında iş sahibinin eseri muayene ettirip ayıbını ihbar etmemiş olduğundan bahisle davanın reddi yanlıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, garanti süresi içinde çıkan ayıbın imalatr ve işçilikten mi yoksa savunmada ileri sürüldüğü gibi kullanım ve bakım hatasından mı ileri geldiği hususunda deliller toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmalı ve makinalardaki arızanın imalat ayıbından ileri geldiğinin anlaşılması halinde, davacının talep ettiği tazminat yönünden yaptırılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmiş olmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 26.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.