 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/3341
K: 1989/4665
T: 07.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (İstanbul Asliye 7. Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 29.5.1989 tarih ve 271-287 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - İptali istenen taşınmaz borçlu Bekir adına kayıtlı iken 7.10.1982 tarihinde aleyhine başlatılan icra takibinden sonra 6.9.1983 tarihinde dava dışı bulunan Hamdi'ye satılıp ferağ edildiği, adı geçenin de 12.3.1984 tarihinde yine dava dışı bulunan Ertuğrul'a satarak tapuya tesçil edildiği ve aynı gün davalı Sevim'e satış yapılarak ferağının verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
İİK.nun 282. madde hükmü gereğince bu gibi iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kimseler aleyhine açılması gerekir. Bundan başka yapılan tasarrufta kötüniyetli olduğu iddia edilen kişilerin de tasarrufun iptali halinde hukuken zararlandırıcı işlemlere maruz kalacaklarından bunlarında dava edilmesi zorunludur. Daha açık bir deyimle iptal davası bu kişilerin haklarına etkili olacağı için savunmaları alınıp delilleri toplanmadan aleyhlerine hüküm kurulması doğru değildir.
Yukarıda sözü edilen İİK.nun 282. madde hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere borçlu ile doğrudan veya dolaylı şekilde işlem yapan kişiler bakımından zorunlu dava arkadaşlığı mevcuttur.
O halde mahkeme kararında adı geçen Hamdi ve Ertuğrul'a tebligat yapılıp davaya dahil edilmelerinden sonra toplanacak deliller doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
2 - İİK.nun ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenmiş olan iptal davalarından amaç alacaklının cebri icra yolu ile hakkını elde etmesine ve bunun için yapılan tasarrufun butlanına hükmettirmektir. Böyle olunca konusu taşınmaz olan davalarda üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine ve tescile mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışı yapılabilir (İİK. m. 283). Mahkemenin bu yönü gözetmeksizin tapunun iptaline karar vermiş olması kabul biçim yönünden usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda bir ikinci bendlerde gösterilen nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ,11.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 7.11.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.