Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/2814
K: 1989/3188
T: 30.06.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Orhan Ç. ile müflis Ömer Faruk İ. İflas İdare Memurluğu arasında çıkan davadan dolayı Ankara 2. İcra Hakimliğince verilen hükmü onayan Dairemizin 17.4.1989 gün ve 1989/769-1983 sayılı ilamı aleyhinde davacı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı, İflas İdaresinin açık arttırma ile satışa çıkardığı muflise ait ödenmiş sermayeye ilişkin 500.000 TL.lik muvakkat ilmuhaber 29.12.1986 tarihinde satın aldığını ileri sürerek 1983-1986 yılları kar paylarının kendisine ödenmesini istemiş, iflas idaresinin red kararı üzerine işbu istihkak davasını süresi içinde ikame etmiştir.
26.12.1986 tarihinde satışı yapılan hisse senedi ilmuhaberi arkasında (1982 yılı kar payı ödenmiştir) kaşesi ile 4.6.1984 tarihi ve imza mevcuttur. Gerçek satış tutanağında gerek artırma ilamında daha sonraki yıllara ait kar payının satışa dahil olduğu ya da satıştan ayrı tutulduğu hususunda bir açıklık yoktur.
Mercii Hakimliği "kulli tasfiye" kuramı gereğince satış tarihine kadarki kar payının iflas masasına girdiği gerekçesiyle davayı reddetmiş, karar dairemizin 17.4.1989 tarih ve 769/1983 sayılı ilamı ve çoğunluk oyları ile onanmıştır.
Kural olarak iflas toplu ve resmi bir tasfiye şeklidir. Borçlunun alacaklıları, borçluya ait malvarlığının tümünden yararlandırılması, iflasın amacını oluşturur. Bunun içindir ki, iflasın açılmasiyle birlikte müflisin haczi kabil bütün malları nerede olursa olsun masaya girer ve alacakların ödenmesine tahsis edilir (İ.İ.K. 184. mad.)
Somut olayda, iflas 4.4.1983 tarihinde açılmıştır. İflas İdaresinin teşkili üzerine borçlu bankaya gönderdiği 17.11.1986 tarihli yazıda, davaya konu edilen 1982 yılından sonraki yıllara ait kar payının masaya gönderilmesini istemiş, ne var ki, olumlu ya da olumsuz bir cevap alamamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, borçlu bankanın cevap vermemesi esasen istenebilirlik (muacceliyet) kazanan alacağın kendiliğindn ve Yasa'nın buyurucu hükmü gereğince masaya intikalini engellemez. Bunun gibi, davacıya kar paylarının satış tarihine kadarki bölümünün masaya dahil olduğunun bildirilmemesi ya da ilanda belirtilmemiş olması, bu sonucu engellemez. Çünkü, iflasın açılması ile alacağın masaya girdiği herkesçe bilinen veya bilinmesi gereken bir yasa buyruğudur. Bunun masadan çıkarılması ise, yine Yasa'da öngörülen koşullar içinde mümkündür. Nitekim bu kuram'ın doğal sonucu olarak, iflasın ilamından sonra müflise yapılan ödemeler geçersiz sayılmıştır. (İ.İ.K. 192 m)
Öte yandan, masaya geçen bir alacağın takibi ve tahsili ancak alacaklıların verecekleri bir kararla yine alacaklılardan birine devir ve temliki mümkündür. (İ.İ.K. 245. m). Olayda İflas Masasının malvarlığına girmiş ve istenebilir duruma gelmiş alacağın pay senedinin satışı ile birlikte alıcısına devir ve temlik edildiğine dair alacaklıların bir kararı mevcut değildir. Çünkü anonim ortaklık pay senedi veya ilmuhaberleri için ana sözleşmede öngörülen oranda net kar'dan dağıtım yapmak zorunluğu vardır. (T.T.K. 455. vd.d maddler). O halde davacı kanunla düzenlenen durumun aksine müflise ait pay senedi ilmuhaberini açık artırma ile satın aldığı tarihten önceki yıllara ilişkin karın kendisine intikal ettiğini, satış işleminden ayrı olarak geçerli ve tutarlı bir belge ile ispat etmedikçe ödetilmesini isteyemez.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin REDDİNE, (...) 30.6.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
 
KARŞI OY YAZISI
Karşı oy yazımızda belirtildiği üzere, dağıtılmamış ve ödenmemiş kar paylarının hisse senedinden ayrı düşünülmesi mümkün bulunmadığı gibi, iflas masasının malvarlığına ayrıca girmiş olduğunun kabulü de olanaksızdır. Dava konusu olayda iflasın açıldığı tarihte muaccel olmuş bir kar payının varlığı düşünülemez. O halde hisse senedinin ihaleye çıkarıldığı tarihte henüz belirlenmiş bir kar payı bulunmadığına ve ihale şartnamesine aksine bir kayıt konulmadığına göre, daha sonra dağıtımı kararlaştırılan kar payının hisse senedi ile birlikte alıcısına ihale edildiğinin kabulü gerektiğinden, buna göre davacının tashihi karar isteği HUMK 440/4. maaddesine uygun olup mahkeme kararının bozuulması görüşündeyiz.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini