 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/179
K: 1989/4292
T: 17.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesi'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin yapımını üstlendiği Ataköy 5. Mahalle A-1. Blok inşaatını ikmal ederek davalıya teslim ettiğini, işin 29.6.1983 tarihinde geçici, 10.5.1985 tarihinde de kesin kabulünün yapıldığını, davacının bu işten dolayı hiç bir borcu olmayıp aksine 14.500.000 TL. alacağı bulunduğu halde davalının 10.4.1986 tarihli yazı ile, kesin hakedişe göre 232.632 TL. borç çıktığını, bu arada, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 11.11.1985 tarihli rapor ve buna ilişkin 5384 sayılı Bakan oluru ile kesin hesapta gerekli düzeltmeler için dikkate alınması takarrür eden hususlara göre şimdilik tesbit edilen 13.841.602,50 TL.nın daha kesin hakedişten tenzil edilmesi gerektiğini bildirilerek cem'an 14.074.234,50 TL.nın 1 hafta içinde defaten şirket veznesine ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafından hazırlanan kesin hesaplar ihtirazi kaytile imzalanmış olup itiraz nedenlerinin 15.10.1984 tarihli dilekçe ile bildirildiğini beyanla 14.074.234.50 TL. borçlu bulunmadığının tesbitine, 10.150.000 TL.lık teminat mektuplarının iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece bilirkişi kurulu raporu esas alınarak dava aynen kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2/F maddesine göre Bayındırlık İşleri Genel şartnamesi sözleşmenin eklerindedir. Adı geçen şartnamenin 34 ve sözleşmenin 33. madde hükmüne göre yüklenicinin davalı iş sahibine hiç bir borcu kalmadığı ve işin kesin kabulünün yapıldığı takdirde kesin teminat iade edilir.
Dosyaya ibraz edilen 28.6.1984 tarihinde düzenlenen ve taraflarca imza edildiği anlaşılan kesin hakediş raporu ile davacı yüklenici 232.632 TL. borçlu çıkarılmış, davacı yüklenici Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 34. madde hükmüne uygun şekilde "ekli dilekçemdeki ihtirazi kayıtla" demek suretiyle imzalamış ve itiraz nedenlerinin 15.10.1984 tarihli dilekçe ile bildirilmiştir. Görüldüğü üzere kesin hakediş taraflar arasında bağlayıcılık kazanmamış ve şartname hükümleri gereğince kesinleşmemiştir. Bu şekilde kesin hesap taraflar arasında ihtilaflı olup mahkemece alınan bilirkişi raporu hüküm tesisine elverişli değildir. Bilirkişi raporundaki kesin hesaplar ikmal edilmeden, kesin kabul tutanağının davalı şirket tarafından onaylanmasının, Borçlar Kanununun 362. maddesine göre davacının ibrazı anlamına geleceği yolundaki görüşe itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
O halde mahkemece yapılacak iş; aralarında bu işten anlayan iki teknik elamanın bulunacağı yeni bir bilirkişi heyeti oluşturmak, ihale dosyası, yazışmalar ve hakedişler celbedilerek iddia ve savunma doğrultusunda Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde yeniden bilirkişiler aracılığı ile kesin hesabı çıkartmak, teminat mektuplarının iadesi istemi yönünden 506 Sayılı Yasanın 83. maddesi hükmü de gözetilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 17.10.1989 gününde oybirliğiyel karar verildi.