 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/1543
K: 1989/5191
T: 12.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : İş sahibi davacılar vekili, dava dilekçesinde davalının 6.6.1986 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerini, yapılan ihtara rağmen yerine getirmediğinden, adı geçen sözleşmenin 9. maddesinde öngörülen 5.000.000 lira cezai şartın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise 6.6.1988 tarihli cevabında; inşaat sözleşmesinde belirtilen arsanın imar durumunun olmadığını, müekkilinin sözleşmeyi ihlal etmediğini, sözleşme hükümlerini yerine getirmek için beklediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
KARAR : Taraflar arasında akdedilen 6.6.1986 tarihli satış vaadi ve inşaat sözleşmesinin 3. maddesinde aynen "Şu anda arsa sit alanında bulunduğundan bir yıl içinde sit alanından çıktığı takdirde bu sözleşme geçerli olacaktır. İmar planı belli olduğundan 6 ay içinde proje tasdik ettirilecektir" denmektedir.
Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü'nün 19.7.1988 tarihli cevabi yazısında, sözleşmeye konu 3 nolu parselin nazım planında konut alanında kalmakta olduğu, uygulama planının tanzim ve tasdikine kadar inşaat izni verilemeyeceği belirtilmiştir. İmar Müdürlüğü'nün bu cevabı ve taraf beyanlarından, üzerine inşaat yapılması öngörülen 3 nolu parselin, sit alanından çıkarıldığı ve imar planının yapılmasına intizar edildiği anlaşıldığından 6.6.1986 tarihli sözleşme işleklik kazanmıştır.
Bu sözleşmenin 2. maddesinde; yüklenici davalı vereceği % 30 oranı içinde Havuzlupark altında Mutlular Ceddesi'nde Yılmazlar Apartmanı A Blok zemin Kat 1 Nolu dairesini, arsa sahiplerine vermeyi de taahhüt etmiştir. Davalı, takasa konu olan daireyi 3. kişilre satmış ise, artık taraflar arasındaki sözleşmenin ifası, yüklenicinin kendi kusuru yüzünden imkansız hale gelmiş olur ve davacılar sözleşmenin 9. maddesinde öngörülen cezai şartı isteme hakkını elde ederler.
Dosya münderecatından davalının, takasa konu yukarıda sözü edilen daireyi 3. kişilere sattığı ve tescilini yaptırdığı kesinlikle anlaşılamamaktadır.
SONUÇ : Mahkemece bu hususun araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacılar vekilinin 6.5.1988 tarihli delil listesinde gösterdiği, diğer yazılı deliller nazara alınmaksızın, sadece şahit dinletme talebinden vazgeçmesine dayanılarak ve eksik inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup davacılar vekilinin temyiz talepleri yerinde görüldüğünden hükmün HUMK 438. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.800 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 12.12.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.