 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1989/1355
K: 1989/2675
T: 06.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Selçuk Asliye Hukuk Hakimliği'nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 21.9.1988 tarih ve 76-186 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalının yapımını üstlendiği masa ve sandalyelerin 1.5.1987 tarihinde davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Faturanın ve irsaliyenin daha sonraki bir tarih taşımış olması teslimin fiilen gerçekleştirilmesine engel değildir. Öte yandan eserin teslimi ile bedel istenebilirlik muacceliyet kazanır (BK. m. 364). Her ne kadar davacı 16.7.1987 tarihli mektup ile ayıp ihbarında bulunmuş ise de bu ihbarın BK.nun 359. maddesi hükmüne uygun şekilde ve makul bir sürede yapıldığı kabul edilemez. Ne var ki davacının davalıya gönderdiği 2.11.1987 tarihli ihtarnamede anılan mektuptan sözederek davalının bildirdiği ayıpların giderilmesi için yapılması gerekli masrafların bedelden düşüleceğine dair davalının önerisine hiç bir itiraz ileri sürmemiştir. Diğer bir deyimle davacı ayıbın mevcut olmadığını, ayıp bildiriminin süresinde yapılmadığını, ayıp giderlerinin bedelden mahsup edilemeyeceğini ihtarında bildirmemiş aksine mahsuptan sonra ödeme yapılmasını istemiştir. Öyle ise davalının kusurlu işler için yaptığı masrafların BK.nun 360. maddesi hükmü gereğince mahkemece saptanan bedelden düşülmesi gerekir.
Mahkemenin yaptığı incelemeye ilişkin bilirkişi raporunda saptanan kusurlu işler karşılığı içinde masa ve sandalyelerin kullanmadan doğan yıpranma payı da dahil olduğu gözetilerek gerçek ayıp bedeline dair davalıdan delilleri istenmeli, bunların teslim tarihindeki piyasa rayicine uygunluğu saptanmalı gerektiğinde BK.nun 42. maddesi hükmü gereğince kusurlu iş tutarı takdir edilerek bedelden düşülmek suretiyle uygun sonuç çerçevesinde karar vermesi gerekir.
3) BK.nun 364. maddesi hükmüne göre teslimle birlikte eser bedeli muaccel olmakta ise de temerrüt faizine hükmedilebilmesi için BK.nun 101. madde hükmü gereğince borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesi zorunludur. Olayda davalıya 2.11.1987 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile tanınmış olan 7 günlük süre hesaba katıldığında davalının temerrüdü 10.11.1987 tarihinde gerçekleştiği halde 1.5.1987 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün iki ve üçüncü bendlerde gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 6.6.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.