 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1988/4428
K: 1989/1770
T: 06.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek reddine dair verilen 26.4.1988 tarih ve 485-331 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilleri tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
1 - (...)
KARAR : 2 - Taraflar arasında 7.5.1985 tarihli sözleşmenin (gecikme cezası) başlığını taşıyan 16. maddesinde gecikme cezasının miktarı belirtildikten sonra gecikme süresi 15 günü geçtiği takdirde kurumun cezalı süreyi uzatmakta veya anlaşmayı bozmakta serbest olduğu yazılıdır. Dosyada mevcut yazışmalardan ve ibraz edilen kanıtlardan davacının üstlendiği işi özellikle Almanya AEG firmasından satın alınması gereken Antuctor sisteminin ithalinin gecikmesi ve montajı nedeniyle kararlaştırılan sürede işin yapılamıyacağı ortaya çıkmış ve davalı bu durumu öğrenmiş bulunmaktadır. Buna rağmen iş sahibi davalı yukarda belirtilen sözleşmenin 16. maddesindeki 15 günlük süreyi geçirdiği anlaşılmış ve mahkeme de 17.12.1985 ila 1.9.1986 tarihleri arasında kesilen cezayı haklı bulmuştur. Her ne kadar sözleşmenin anılan maddesinde iş sahibine beklemek ya da akdi feshetmek hususunda seçimlik hakkı tanınmış ise de, bu hak objektif ölçüler içinde kullanılmalı ve sırf davacıyı zarara uğratmak amacına yöneltilmemelidir. Diğer bir deyimle genel olarak seçimlik hakların makul bir süre içinde kullanılmaları zorunludur. (B.K. 106. mad). Taraflar makul sürenin 15 gün olabileceğini işin başlangıcında kararlaştırmış bulunmaktadırlar. O halde somut olayda davalı nasılsa gecikme cezasını alacağını düşünerek akdin feshi yolunda seçimlik hakkına kullanmamakla zararın artmasına neden olduğunun kabulü gerekir.
O halde mahkemece, sözleşmede öngörülen 15 günlük gecikme süresinin dışında kalan miktara hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın tümüyle reddi yolunda hüküm kurulması yanlıştır.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bendde yazılı nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 6.4.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Taraflar arasındaki sözleşme ile davacının üstlendiği işin bitim tarihi 7.12.1985 olarak belirli olup bu tarih üzerinde tarafların ihtilafı bulunmamaktadır.
İşin gecikmesine (Antiducter Sisteminin) monte edilememesi neden olmuştur. Bu sistem dünyada sadece AEG firması tarafından üretilmektedir. Sözleşmede Antiducter Sisteminin bulunduğunu davacı önceden bilmektedir. Şartnamede açıkça yazılıdır. Yani davacı yüklendiği işin bir bölümünün Alman AEG firmasından satın alınacak sistemden oluştuğunu başındanberi bilmektedir. Davacı, 7.5.1985 (günlü akitle) işi 7.12.1985 de bitireceğini kabul etmiş, ancak bitirememiştir. Durumu davalıya ilettiğinde, davalı 25.12.1985 tarihli yazısında "7.12.1985 den itibaren cezalı sürenin işlemeye başladığını bildirerek ifa ile birlikte cezayı da istediğini" açıklamıştır. Bu açıklamadan sonra davacı müteahhit akdin feshi cihetine gitmeyerek 27.3.1985 tarihinde işin geçici kabule hazır olduğunu bildirmiştir.
Satın alma sözleşmesinin 16 ncı maddesi geciktirme cezası ile ilgili olup aynı maddede(gecikme süresi geçtiği takdirde kurum cezalı süreyi uzatmakta veya anlaşmayı bozmakta serbesttir) hükmü yer almaktadır. B u cümleden hiç bir zaman gecikme süresinin 15 günden fazla olamayacağı anlamı çıkartılamaz. Maddede iş sahibine seçimlik hak tanınmıştır. İster cezalı süreyi uzatır, isterse anlaşmayı bozar. Olayda davalı seöimlik hakkını hem ifa ve hem de ceza yolunda kıullanmış, davacı ise bu durumda akdi feshetmemiştir. Burada davalıya; sen akdi feshetmeliydin denilemez.
Davacı firmanın gecikmesi sözleşmesi ile belirli olan 7.12.1985 gününden başlamış, işin geçici kabule hazır hale getirildiği 27.3.1986 ya kadar sürmüştür. Bu aradaki gecikmenin nedeni Alman AEG firmasından alınması gereken Antiducter Sisteminin zamanında getirilememesidir. Sistemin geç getirilmesi mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği gibi davacının iş teklifi mektubunun 2.7. maddesinde sayılan zorlayıcı nedenler kapsamına da girmemektedir. O halde davacı 7.12.1985 ila 27.3.1986 tarihleri arasındaki geçen süre için işleyen 110 günlük cezadan sorumlu bulunmaktadır.
27.3.1986 ila 1.9.1986 tarihleri arasında geçen süre içinde gecikme nedeni antiducter sistemin imalatında bulunan hata olup bu hatanın giderilmesi için geçen bu müddetten ise davacıyı sorumlu tutmak hakkaniyete uygun olmaz. Zira bu sistem dünyada sadece Alman AEG firması tarafından üretilmekte olup anılan firmanın imalat hatası süreyi uzatmıştır. 1. bölümdeki(7.12.1985 - 27.3.1986) gecikme ise davacının hatasından kaynaklanmış bulunmaktadır.
Bu durumda davalı kurum birinci dönem olan 7.12.1985 ila 27.3.1986 tarihleri arasında geçen müddet için gecikme cezasına hak kazanmış olduğundan mahkemece 27.3.1986 ile 1.9.1986 tarihleri arasında kesilen cezanın davalıdan tahsiline ve fazla talebin reddine karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddi isabetsizdir. Belirtilen nedenle mahkeme kararının kısmen bozulması gerektiği düşüncesiyle ve sayın çoğunluğun sadece 15 günlük gecikme cezasına hükmetmek gerekir görüşü kanımızca isabetli bulunmadığından karara muhalifim.
Üye (İ.U.)