 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1988/4395
K: 1989/3684
T: 19.09.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın, (İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 15.9.1988 tarih ve 918-731 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesinde ana paranın 11.9.1985 tarihli protokolda belirtildiği üzere tamamen tahsil edildiği ileri sürülmek suretiyle önceki davada tahsile konu edilen faiz alacağının 6.4.1984 tarihine kadar olan devre için olduğu bu tarihten tahsil tarihine kadar geçen 17 aylık devre için faiz alacağının 13.000.000 TL. olup ödetilmesi dava edilmiştir.
Görülüyor ki 1.7.1983 ile 6.4.1984 tarihine kadar olan devre için dava edilen bir faiz alacağı mevcut değildir. Bu devreye ilişkin faiz ile ana para ödenmesine ilişkin 11.9.1985 tarihli protokolde ise davaya konu edilen 17 aylık faiz alacağının saklı olduğuna dair herhangi bir kayıt yer almamıştır. Bilindiği gibi BK.nun 113. madde hükmü gereğince, asıl borç tediye ile vesair bir surette sakıt olduğu taktirde, her türlü fer'i haklar dahi düşmüş olur. Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu ve hal icabından bu durumun anlaşıldığı sabit olmadıkça bu faizlerin ödetilmesi dava edilemez.
Dava dilekçesinde, ana paranın 11.9.1985 tarihinde yapılan protokol gereğince tahsil edildiği açıkca yazılı olup, davacı yukarda belirtildiği şekilde ana parayı alırken geçmiş günler faizine ilişkin haklarını saklı tuttuğuna dair usulen geçerli ve tutarlı herhangi bir kanıt vermemiştir.
1986/227 esas sayılı davaya konu edilen ve tahsiline hükmolunan devre faizlerine ilişkin dava dilekçesinde hakların saklı tutulmuş olması, sonradan yapılan ana para ödemeleri açısından ikinci davaya konu devreye ait geçerli bir ihtirazi kayıt sayılmaz.
Mahkemenin tüm bu yönleri gözden kaçırarak yazılı şekilde hüküm vermesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün dava reddedilmek üzere temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), vekili duruşmaya gelmeyen davalı yararına duruşma vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.9.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.