 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1988/4332
K:1989/3674
T:19.09.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İHALE EVRAKI
- ONAY BELGESİ
ÖZET : Onaybelgesi, ihale evrakı kapsamı içindedir. İhaleden önce düzenlenmesi gerekir.
(2886 s. İhale K. m. 11)
Taraflar arasındaki davanın, (İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi) nce görülerekreddine dair verilen 1.7.1988 tarih ve 787-534 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizentetkikidavacıvekilitarafındanistenmişolmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereğikonuşulup düşünüldü:
1- Her ne kadar sözleşmenin 16. maddesinde teklifin alındığı veya son pazarlığın yapıldığı yılı izleyen yılın 1 Ocak tarihine kadar yapılmış olan işlere sözleşmeye bağlıbirim fiyatlarının uygulanacağı belirtilmiş ve birim fiyatlar 1984 yılına ait olduğu haldesözleşme 21.3.1985 tarihinde yapılmış ise de ihale evrakı arasında bulunan 3.1.1985 tarihli onay belgesinin" fiyatfarkı" bölümünde 1984 yılı birim fiyatlarına göre hazırlandığı, işin 1985 yılında yapılacağı için sözleşmenin 16. maddesine göre fiyat farkı verileceği öngörülmüştür. Bu durumda sözleşmenin 16. madde hükmünün 1985 yılı içindeyapılan işler hakkında uygulama olanağı kabul edilmiş bulunmaktadır. Gerçekten sözü edilen onay belgesinde "ihale evrakı" sayılırken kararlar ve tutanakların da mesai saatleri içinde şube müdürlüğünde görülebileceği yazılı olup ihalenin bu belgeler esas alınarak 2886 sayılı Yasa hükümleri gereğince yapılacağı açıkça belirtilmiştir. Esasen 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 11. madde hükmü gereğince "onay belgesi" nin ihaleden önce düzenlemesi gerekli olduğu gibi ihale evrakı cümlesinden olduğu açıkca belirtilmiş bulunmaktadır. Görülüyor ki davacı ihale belgeleri arasında ve ihaleden önce Büyükşehir Belediye Başkanının bizzat onayladığı 3.1.1985 tarihli belgeyi görüp ihaleye katılmış ve ihale konusu işi ikmal etmiştir.
O halde 1985 yılı içinde yapılan işler için 8/2574 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi hükümleri dairesinde fiyat farkı saptanmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
2- Yukarıda birinci bendde açıklanan uygulama yapılırken 9.10.1984 tarihinde yürürlüğe giren yeni Bayındırlık İşleri Genel Şartname hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerekir: Zira sözleşmenin 26. maddesinde, anılan şartnamenin sözleşme eki olduğu yazılıdır. Bu şartnamenin 39. maddesi gereğince yüklenicinin ara hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu dilekçede yazılı itirazi kayıtlarla imzalaması zorunludur. Aksi halde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
Somut olayda davacının 2 nolu hakedişe herhangi bir itirazı olmadığı görülmüştür. Bu durumda yukarıda sözü edilen inceleme ve uygulamada bu hakediş raporundan doğan fiyat farkının dikkate alınmaması gerekir. Diğer hakedişlerde açıkca fiyat farkı konusundaki itiraz hakkının saklı olduğu yazılmış olduğundan bu deyimlerin amaca uygun bir itiraz niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
Sonuç : Yukarıda bir ve ikinci bendlerde gösterilen nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), 11.000.- lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.9. 1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.