 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1988/3349
K: 1989/2577
T: 30.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Bakırköy Asliye 6. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hüküm davacı vekili ile davalı Sadık A. taraflarınca temyiz edilmiş ve davacı vekili duruşma istemiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - (...)
2 - Davacının temyizine gelince; taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 3. maddesinde davalıların sahibi olduğu taşınmazın % 70 payının müteahhide ferağ edileceği kabul edilmiş ve aynı sözleşmenin 5. maddesinde tapuda müteahhide ferağ edilecek hisselerin üzerine, yapılacak inşaatın teminatı olarak mal sahipleri lehine ipotek tesis edileceği kabul edilmiştir. Sözleşme maddelerinin birbirini tamamlayan ifadesinden yükleniciye pay devrinin peşinen yapılacağı hususunun taraflarca kararlaştırıldığının kabulü gerekir. Yüklenici tarafından üzerinde inşaat yapılacak taşınmaz için imar durumunun alınması, inşaat projelerinin düzenlenmesi ve onayı için gerekli bir süreye ihtiyaç bulunduğu aşikardır. Nitekim 17.9.1985 tarihinde yapılan bu sözleşmeyi müteakip davacı tarafından davalılara 22.1.1986 tarihinde keşide edilen ihtarda projelerin düzenlendiği ve arsa sahiplerinin pay geçirim yükümlülüklerini yerine getirilmesi bildirilmiş olmasına karşın, davalılarca sözleşme ile birlikte davacıya verilen vekaletnameden 4.2.1986 tarihinde azledilmiş ve 5.2.1986 tarihinde gönderilen ihtarname ile de sözleşmenin feshedildiği bildirilmiştir.
Yüklenicinin akit tarihinden itibaren proje düzenleme süresinin ihtar tarihi de gözetilmek suretiyle muhik bir süre olduğu ve inşaata başlanmasına yönelik sözleşmede başkaca bir süre de tesbit edilmediğinden davalıların akdi fesihte haklı olduğu kabul edilemez. Bu durumda akdin halen ayakta olduğunun kabulü ile yukarda açıklanan sözleşme hükümleri karşısında davacıya verilmesi kararlaştırılan taşınmaz payının teminat ipoteği konulması suretiyle davacı adına tesciline hükmedilmesi gerektiği halde davalılar Ahmen A. ve Mehmet Ali T. hakkındaki davanın reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA 30.5.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.