 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1988/2996
K: 1989/1360
T: 20.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 7. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 10.3.1988 tarih ve 217-121 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekillerince istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına, özellikle süresi içinde ayıp ihbarı yapılmamış olduğu gibi eserin amaca uygun kullanılmasını engelleyen kusur ve eksikliği mevcut bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalı vekilinin diğer temyizine gelince, her ne kadar hükme dayanarak yapılan bilirkişi raporunda davalının yapımını üstlendiği dekorasyon işinde mevcut kusurların gizli ayıp niteliğinde olduğu görülebilen ise de, raporda belirtilen nitelikleri itibariyle bu kusurların ilk bakışta görülebilen veya muayene ile anlaşılabilen neviden oldukları anlaşılmaktadır. O halde B.K. 359-362. madde hükümleri gereğince iş sahibinin eseri muayene ettirip bu ayıpları derhal yükleniciye bildirmek zorundadır. Aksi halde yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulmuş olur.
Olayda, teslim tarihine göre davacının 26.1.1987 tarihli ihbarı gecikmiş bir itiraz olduğundan, tesbit edilen açık ayıplar nedeniyle davalıdan her hangi bir tazminat istenemez.
Ne var ki, bilirkişi raporunda bir adet meşe kaplama dolabın yapılmadığı ve bunun 57.600 TL. değerde olduğu anlaşılmaktadır. Eksik iş henüz yapılmamış ve teslim edilmemiş olduğundan kusurlu işlerde olduğu gibi iş sahibinin eseri teslim alırken her hangi bir itiraz ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, itiraz edilmese dahi teslim tarihindeki değerin ödetilmesine karar verilmelidir. Diğer bir deyimle eksik iş B.K.nun 359 ve 362. madde hükümlerinde sözü edilen ayıba karşı tekeffül kapsamına girmemektedir.
O halde mahkemece sadece anılan dolap bedeli 57.600 TL.nin ödetilmesiyle yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde, fazlanın tahsili yolunda hüküm kurulması yanlıştır.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 20.3.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.